2023 seçimlerinin ne kadar önemli olduğunu, telafisinin mümkün olmadığını, sadece Türkiye’nin değil dünyada bir çok ülkenin yakından takip ettiği ve müdahil olduğu bir seçim olduğunu görüyoruz.

14 Mayıs 2023’te Türkiye sandık başına gitti. Herkesin büyük bir merakla beklediği bir seçim süreci  daha geride kaldı. Sonuçları itibari ile bir çok parti ve Cumhurbaşkanı  adayları  istediği sonucu alamadı ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı.

Seçimlerin ikinci tura kalması ve 15 günlük yeni  bir seçim sürecinin başlaması,  Cumhurbaşkanı adaylarının yeni strateji  yollarını belirlemesiyle seçim sonuçlarını ne kadar değiştireceği merak konusu.

Tek başına %49.5 oy alan bir parti neden yaklaşık olarak 3’te 1 seçmenini kaybetti?

Bu seçmenin niçin AK Partiye oy vermediğinin  cevabını bulmak gerekir!

AK Partiye yönelik en büyük eleştiri ekonomik sıkıntılar, alım gücünün düşmesi, pandemi süreci, deprem ve yerel yönetim mekanizmasındaki eksikliklerdir.

AK Partinin özellikle il, ilçe teşkilatlarının halkın sorunlarına zamanında müdahalede ve yerinde çözülmesine yönelik adımlarının hızlı bir şekilde atılmaması bugün ki oy kaybında  etkisi olduğunu düşünmekteyim.

28 Mayısta yapılacak olan 2. Tur seçimlerindeki beklenti Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanacağı yönünde olsa bile bunun hiç te kolay bir seçim olmayacağı müşahade edilmektedir. Seçimin bütün yükünü  Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a yükleyerek, sahada gözükmemek, rehavete kapılmak, muhalefetin eksiklikleri üzerinden sonuçların belli olduğu kanaatini geliştirmek telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.

Bugün AK Parti teşkilatında herkes elini taşın altına koymalıdır. 14 Mayıstaki seçimden daha fazla çalışılmalıdır. Teşkilatın bütün kademeleri  sahada bire bir markaj ile kendisine oy veren ve vermeyen tüm seçmeni düşünerek  yeni stratejiler  belirlemeli , yeni  yol haritaları çizmelidir. Bir milleti yeniden kazanmak güven duygusunu yeniden göstermekle mümkündür. Unutulmamalıdır ki dışarıda seçim sonuçlarına göre sadece milletin duygularını yıkmayı bekleyen gözler değil  bir ulusu etkilemeyi bekleyen dış güçlerin varlığıdır.

28 Mayıs seçimlerinin tüm ülkemize hayırlı sonuçlar getirmesi dileklerimle…