Ülkelerin belki de uykularını kaçıran bir kelimedir DARBE, Arapça kökenli olan darbe kelimesi; Vuruş, çarpış ,Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi, Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay anlamına gelmektedir.

Ülkemiz ilk olarak  27 Mayıs Darbesi, 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbedir. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi ya da 27 Mayıs İhtilali olarak da anılır. Peki ya türlü bahaneler ile asılan Adnan Menderesin teknolojik çalışmaları nelerdi hiç düşündünüz mü? Herkesin konuştuğu taamıyla %100 yerli uçak ve %100 yerli araba teknolojisi ve bu teknolojilerin aslında Türkiye’nin ilk teknoloji çalışmaları değil Avrupa’nın Türkiye’ye karşı başlattığı teknoloji savaşıydı.

Hadi konuşalım;

Şimdi 1960 larda başlayan teknolojik hamlelerin alt yapılarına bakalım Teknoloji demek elektronik çiplerin veya mikro çiplerin üzerine işlenen plc şemasından ziyade içinde bulundurduğu yazılım demektir. Şu cümleyi bir kenarda tutun..

Peki 1960 larda başlayan yazlım dilleri nelermiş bakalım ;

Compatible Time-Sharing System (CTSS),

1961'de MIT Computation Center'da geliştirilmiş olan zaman paylaşımlı işletim sistemidir. MIT tarafından geliştirilmiş bir diğer proje olan MAC'te de kullanılmıştır. 1962 Joint Computer Conference'ta duyurulmuş olan CTSS zaman paylaşımlı diğer işletim sistemlerine esin kaynağı olmuştur.

Darbeden sadece 1 yıl yani bizim uçak fabrikalarımız araba fabrikalarımız kapatıldıktan sonra..

Daha bitmedi..

Bizi ekonomik bir yoksunlukla ve askeri verasetle uğraştırırken Avrupa bir diğer programlama dilini Sketchpad i geliştirdi. 

Sketchpad (Robot Draftsman) Ivan Sutherland'in 1963'te doktora çalışması sırasında yazdığı bilgisayar programıdır. Sutherland'e 1988'de Turing Ödülü, 2012'de Kyoto Ödülü'nü getiren programın insan-bilgisayar etkileşimini kolaylaştırdığı düşünülmektedir. Bilgisayar destekli tasarım uygulamalarının ilki olan Sketchpad, çağdaş yazılım geliştirme bileşenlerinden grafiksel kullanıcı ara yüzü ile nesne yönelimli programlamayı da etkilemiştir.

Kafalarda bir şeyler canlandıysa devam ediyoruz..

Ve karşınızda IBM 360 M 360 Sistemi (S/360), 

IBM tarafından ilk kez 7 Nisan 1964 yılında tanıtılan bir tür ana çerçeve bilgisayar sistemidir. Bilgisayarın yapısı ve uygulamaları arasında belirli bir fark yaratan ilk bilgisayar türüdür. IBM'in farklı fiyatlarla bir dizi farklı ama uyumlu tasarımlarını piyasaya sürmesini sağlamıştır. Piyasada gerçekten de çok büyük bir başarı elde eden bu sistem, müşterilerin ihtiyaçları arttıkça donanımlarını da arttırabilecekleri küçük sistemler satın almalarını sağlamıştır. Bu tasarım birçok kişi tarafından gelecek yıllarda bilgisayar tasarımlarını etkileyecek olan tarihte gelmiş geçmiş en başarılı bilgisayar olarak görülmüştür. (360 ve onu takip eden sistemler tartışılmaz bir şekilde tarihin en çek kar getiren bilgisayar sistemleri serileridir.) S/360’ın baş mimarı Gene Amdahl’dır.

Sadece 3 yılda bizim belki de çok daha önceden keşfettiğimiz ve nasıl olduğunu bilmeden bir çırpıda kaybettiğimiz sadece 6 yılda bu kadar çabuk gelişen Avrupa öylemi?

Hiç sanmıyorum.

Hadi biraz daha devam edelim

BCPL, ("Basic Combined Programming Language") (Basit Birleşik Programlama Dili), prosedürel bir programlama dilidir.

Başlangıçta diğer diller için derleyiciler yazmak için tasarlanmış olan BCPL günümüzde ortak kullanımda değildir. BCPL, kod bloklarını sınırlandırmak için küme parantezlerinin kullanılması da dahil olmak üzere birçok modern programlama dilinin çeşitli özelliklerini tanıtılmış BCPL ilk olarak 1967'de Cambridge Üniversitesi'nden Martin Richards tarafından uygulanmıştır.

Ayrıntıyı kaçırdıysanız altını çizelim. Prosedürel nedir?

Prosedürel hafıza, eylemlerin uzun süreli hafızada saklandığı yer anlamına geliyor. Bilgiyi buraya kaydetmek için çeşitli teknikler kullanılıyor. Nörologlar hafızayı Prosedürel ve deklaratif olarak iki bölümde ele alıyor. Prosedürel hafızada daha çok bilişsel ve motor becerileriyle alakalıdır.

Nasıl taşlar yerine oturdu mu?

Şimdi Türkiye ne üretmiş diyebilecekler mi?

Yazının devamı haftaya.

Yasin Güler

Siber Güvenlik Uzmanı

Sosyal Medya Hesaplarımız

YouTube  Facebook Twitter instagram