Bugun...


Zeki Dilek

facebook-paylas
AFGANİSTAN, TALİBAN ve MÜSLÜMANLAR-4-
Tarih: 01-09-2021 00:02:00 Güncelleme: 01-09-2021 00:02:00


11 EYLÜL 2001 VE AMERİKAN IŞGALİ

El Kaide’nin 11 Eylül 2001’de New York’ta düzenlediği saldırılar sonrası ABD ve müttefik devletleri Taliban rejimini Usame Bin Ladin’i saklamakla suçladı.

Usame Bin Ladin’i teslim etmesi istenen Taliban bunu kabul etmedi.

11 Eylül 2001 New York saldırılarını bahane eden ABD, 7 Ekim 2001’de Afganistan’da “Sürekli Özgürlük Operasyonu” adını verdikleri işgal harekatına başladı.

ABD öncülüğündeki koalisyon ve İran, Rusya ve Türkiye destekli “Kuzey İttifakı” çatısı altındaki Afgan yerel destekçileri, birbiri ardına büyük vilayetleri ele geçirdi.

Taliban 13 Kasım’da başkent Kabil’den, aralık başında ise kalesi kabul edilen Kandahar’dan çekildi. Taliban ve El Kaide liderleri Afganistanı terk etmek zorunda kaldı.

Artık Taliban devrilmişti.

ABD ülkeye Demokrasi ve Özgürlük getirebilirdi!!!

07 Aralık 2004 tarihinde Hamid KARZAİ Afganistan’ın seçimle ! işbaşına gelen ilk Cumhurbaşkanı oldu.

19 Aralık 2005 tarihinde Afganistan Ulusal Meclisi açıldı.

 2009 yılında Hamid Karzai yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

TALİBAN’IN YENİDEN ORTAYA ÇIKIŞI

ABD ve Müttefiklerinin Afganistan’I işgalinden sonra yeniden örgütlenen Taliban 2003 yılından itibaren Uluslararası Güvenlik Destek gücü (ISAF) ile ABD kuklası Afganistan Hükümetine karşı bir gerilla savaşı başlattı. Bu savaş neticesinde 2006 itibariyle ülkenin bir çok bölgesinde control yeniden Taliban’ın eline geçmeye başladı.

2012 yılında ABD, Afganistan’dan 2014 Aralık sonu itibariyle askerlerini çekmeye başlayacağını açıkladı.

23 Nisan 2013 tarihinde Taliban lideri Molla Ömer’in Pakistan’ın Karaçi kentindeki bir hastanede tüberkülozdan öldüğü ortaya çıktı.

28 Aralık 2014’te NATO, ISAF operasyonlarını resmi olarak sonlandırırken tüm güvenlik sorumluluğunu Afgan hükümetine devretti. Aynı gün Sürekli Özgürlük Operasyonu'nun devamı niteliğinde NATO öncülüğünde Kararlı Destek Operasyonu’nun başladığı duyuruldu. Yani aslında değişen bir şey olmamıştı. İşgal  aynen devam ediyordu ve ama fakat lakin işgalin operasyon adı  “Sürekli Özgürlük Operasyonu” yerine artık “Kararlı Destek Operasyonu” olmuştu. İşgalin sadece adı değişmişti. Yine aynı askerler yine aynı Afgan halkına “Demokrasi” ve “Özgürlük” söylemleri adı altında Zulüm ve İşkenceler yapmaya devam ediyordu. Taliban ise aynı kararlılıkla ülkesini işgalcilerden kurtarma adına Gerilla savaşı şeklinde savaşmaya devam ediyordu. 

ABD sürekli olarak asker kaybına uğruyordu. Bir yandan asker kayıpları bir yandan maddi anlamda ciddi bir külfet haline gelen bu işgal ABD içinde artık eleştiri almaya başlamıştı. ABD bu bataklıktan kurtulma adına Barack OBAMA döneminde Taliban ve Afgan Kukla Hükümeti arasında görüşmeler yürütülmesi için girişimlerde bulundu ancak bu girişimler 2011, 2012 ve 2013 yıllarında sonuçsuz kalmıştı.

2016’da Pakistan’ın eşgüdümünde ABD ve Çin’in katılımıyla Taliban ile Afgan hükümeti arasında yapılan barış görüşmelerinden de sonuç alınamadı.

Donald Trump’ın 2017’de ABD Başkanı seçilmesinin ardından müzakereler yeniden gündeme geldi.

Afganistan’da ikinci kez göreve seçilen Cumhurbaşkanı Eşref Gani 2018 başında Taliban ile ön koşulsuz müzakereye hazır olduklarını açıkladı. Gani, ayrıca Taliban’ı meşru bir siyasi parti olarak tanımayı ve hapisteki örgüt üyelerini salıvermeyi vadediyordu.

Ancak GANİ’nin ve Hükümetinin sadece bir kukla olduğu gerçeği karşısında Taliban barış için muhatabının Afgan hükümeti değil ABD olduğunu söyleyerek Gani’nin teklifine olumsuz yanıt verdi.

25 Şubat 2019’da ABD ile Taliban temsilcileri barış görüşmeleri için Katar’ın başkenti Doha’da ilk kez bir araya geldi. 12 Ağustos 2019’da ABD ve Taliban arasındaki sekizinci tur görüşmelerin tamamlamasının ardından tarafların anlaşmaya yaklaştığı bildirildi.

ABD Başkanı Trump’ın Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Eylül 2019’da taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, anlaşmanın Başkan Trump’ın onayını beklediğini açıkladı. Ancak aynı günlerde Kabil’de yaşanan terör saldırısında bir ABD askerinin ölmesi üzerine Trump anlaşmayı erteledi.

ABD ile Taliban arasındaki görüşmeler Aralık 2019’da yeniden başladı. Görüşmeler “şiddetin azaltılması” adı verilen bir fiili ateşkes kararıyla sonuçlandı.

Süreç 31 Ağustos 2021 tarihinden tüm yabancı askerlerin Afganistan’dan ayrılması ile sona erecek.

SONUÇ YERİNE

Afganistan son 42-43 yıl içinde hem Sovyetler Birliği işgali, hem iç savaşlar ve hem de ABD işgali yaşayan bir ülke.

Gerek Sovyet ve ABD işgalleri ve gerekse de İç Savaşlar ülke insanlarının perişan olmasına, ülke kaynaklarının kullanılamamasına sebep oldu.

Nice acılar yaşandı.

Yüzbinlerce belki de milyonlarca insan bu savaş ve çatışmalı süreçlerden dolayı öldü, yaralandı kimisi de kalıcı sakatlanmalar yaşadı.

Ülke insanlarının çok ciddi bir bölümü ülke dışına kaçarak Muhacir olmak zorunda kaldı. Özellikle Pakistan, İran ve Türkiye gibi ülkelerde çok ciddi sayıda bir Afgan diasporası oluştu.

Taliban’ın ortaya çıkma çıkma sebeplerine bakıldığında bu hareketin kendiliğinden ortaya çıkmadığı görülecektir.

Bir yandan yan yana gel(e)meyen, ortak kararlar al(a)mayan hizipçi, bencil sözde İslami örgütler ve partiler ve diğer yandan ülkenin sürekli olarak karışıklıklar içinde kalmasına gayret eden dış ülkelerin istihbarat servisleri ve bu istihbarat servislerinin elemanı olarak kullanılan yerel Afgan Siyasetçi ve Yerel Afgan savaşçılar.

Acılardan ve Savaşlardan bıkan bir halkın bir nevi ortak tepkisi olarak Taliban’ın ortaya çıktığını söylemek mümkün.

Pakistan istihbaratının da bu oluşumda epey ciddi katkıları olsa da halkın savaşlardan bıkması ve Taliban dışındaki diğer Örgüt, Parti ve hiziplerin çok ciddi yolsuzluklara bulaşmış olmaları sebebiyle halkın tercihini Taliban’dan yana kullandığını sanıyorum.

 



Bu yazı 5256 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI