Bilindiği üzere Coronavirüs salgını tehlikesine karşı alınan tedbirler kapsamında Toplu Ulaşımda da bazı düzenlemelere gidildi.

Belediye, Halk Otobüsleri ve Dolmuşlarda yolcu KOLTUK SAYISININ YARISI kadar yolcu alınabiliyor.

Bu tedbirlerde amaç, insanların mümkün mertebe birbirleri ile temasını en aza indirmek ve salgını en az seviyede tutmak.

Yine bilindiği gibi ülkemizde ve Diyarbakır’ımızda 65 yaş üstü, Kronik hastalar ve 20 yaş altı için sokağa çıkma yasağı var. Bundan da amaç özellikle 65 yaş üstünün ve Kronik hastaların bünyelerinin zayıf olmasından dolayı o insanlarımızı Virüsün öldürücü etkilerinden korumak, yaşlılarımızı korumaya almak, onları muhafaza etmek. Bu tedbir sayesinde bugün dünyada yaşlı ölümleri en az olan ülkelerden biri haline geldik. Özellikle Batının neredeyse tüm ülkelerinde yaşlıların ölüme terk edildiği, korunmasız kaldığı bir süreç yaşadık. Batının virüs kaynaklı ölümlerinin büyük çoğunluğunun da bu yaşlılardan kaynaklandığını gözlemliyoruz.

Ülkemizin tamamı gibi Diyarbakır’da alınan bu tedbirlerde YERİNDE ve OLMASI GEREKEN TEDBİRLERDİR.

Toplu ulaşımdaki “SORUN” NEDİR O ZAMAN?

Sorun şudur ki, Diyarbakır’da DOLMUŞ ve ÖZEL HALK OTOBÜSLERİ yapmaları gereken SEFERLERE ÇIKMIYORLAR.   Dolmuşçuların büyük kısmı kontak kapatmış. Dolmuşlardan yaklaşık her 7 tanesinden 2 tanesinin çalıştığı rivayet ediliyor. Yine Özel Halk Otobüslerinin de çok büyük bir bölümü kontak kapatmış. Aralarında bir nevi anlaşarak belirli bir yüzdesi sefere çıkıyor, çok büyük bölümü ise Petrol İstasyonlarında kontak kapatmış bir şekilde duruyorlar.

Bilindiği üzere yasak kapsamında olmayan 20 ila 65 yaş arası halkın büyük kısmı çalışan kesimdir. Yani bu insanların neredeyse tamamı işlerine gitmek, çalışmak ZORUNDADIRLAR.   Çalışan kesimin çok büyük bir bölümünün ÖZEL ARACI YOKTUR. Yoksuldurlar, Mazlumdurlar. İşlerine bu toplu ulaşım araçlarıyla gitmek zorundadırlar. Özel aracı olanların zaten bir sorunu yok.

Örnek vermek gerekirse; 500 Evlerden Araştırma Hastanesine giden bir Belediye Otobüsü ilk durak olan Afad Evlerindeki ilk 2-3 durakta belirlenen yolcu sayısını dolduruyor.  Belirlenen sayıdaki yolculardan daha fazla alamayacağı içinde 3. veya 4. Duraktan sonraki duraklardan yolcu alamıyor. 500 Evlerden sonraki tüm diğer duraklarda bulunan yolcular Araştırma Hastanesine giden başka araç bulamadıkları için çok ciddi bir şekilde mağdur oluyorlar. Bazen saatlerce beklemelerine rağmen işlerine gidecek araç bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Bazen de otobüsteki yolcu sayısı tamam olmasına rağmen duraktaki yolcular zorla otobüse binmeye çalışıyorlar ve buda Otobüs Şoförleri ile aralarında ciddi bir gerginliğe sebep oluyor. Şoför “Fazla yolcu alamam, alırsam ceza yerim” derken duraktakilerde “ İşimize NASIL GİDECEĞİZ peki, O zaman otobüs sefer sayısını arttırın” diyorlar. Bu diyalogları hemen her gün yaşıyoruz. Allah Otobüs şoförlerinin de, yolcularında sabrını artırsın diyorum…

Yine fazla yolcu sayısı kriteri sebebiyle sefere çıkmış ÇOK AZ SAYIDAKİ dolmuşlar ve Özel Halk Otobüslerine de binemeyen bu halkın mağduriyetinin sonlandırılması gerekiyor.

Pandemi kuralları elbetteki tüm halkımızın sağlığı düşünülerek hazırlanmış kurallardır ve hepimizin bu kurallara uyması en başta kendi sağlığımız ve sonrada etrafımızdaki sevdiklerimizin sağlıkları açısından hayati öneme sahiptir.

Bu açıdan bu mağduriyetlerin giderilmesi için MUTLAKA ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER VARDIR.

Bunlar;

1.)          Belediye Otobüslerinin ARAÇ SEFER SAYISININ KISITLANMAMASI, Tam aksine ARTTIRILMASI gerekiyor. Mevcut durumda Belediye otobüsleri sefer sayıları maalesef kısıtlanmıştır.

2.)          Özel Halk Otobüsleri ile Dolmuş esnafının içinde UYARILARA RAĞMEN SEFERE ÇIKMAYIP KONTAK KAPATANLARIN RUHSATLARININ İPTAL EDİLMESİ gerekiyor. En fazla 1-2 ihtar verilmeli, Uyarılara rağmen sefere çıkmamakta ısrar edenlere bu yaptırım ZORUNLU olmalıdır. Yıllar boyunca tıklım tıklım yolcu alarak büyük Rantlar elde edenlerin en fazla 2-3 ay sürebilecek bu süreçteki tedbirlerde bile halkı mağdur etmeleri kontrollerle önlenmelidir. Bunca yıl büyük Rantlar elde edenlerin 2-3 ay içinde olsa fazla kar elde etmemeleri onları iflas ettirmez herhalde.  Tüm toplum kesimlerinin bir şekilde fedakarlık yapmak zorunda kaldığı bu zamanlarda Dolmuş ve Hak Otobüslerinin halkı mağdur edecek şekilde keyfi davranmaları kabul edilemez bir tutumdur.  Toplu Ulaşımda isteyenin istediği zaman kontak kapatmasının önlenmesi ve kontak kapatanların ciddi yaptırımlara uğramaması halinde bu mağduriyetler artarak devam edecektir.

Bu dediklerimizin ne anlama geldiğini anlamayanları, yazımızdaki tespitlerimizi abartılı bulanları toplu taşıma ile yolculuğa davet ediyorum.

Özellikle bu şehrin en yetkililerinin hassaten Toplu Ulaşım ile ilgilenen SORUMLU DÜZEYDEKİ tüm Bürokratlarımızın makam araçlarının ellerinden alınarak işlerine toplu ulaşım ile gitmelerinin sağlanması halinde onlarında benim bu yazdığım gözlemlerime sahip olacaklarına hiç kuşkum yok.

Ben Vali veya Belediye Başkanının yerinde olsam öncelikle kendim (ARA SIRADA OLSA) kılık değiştirerek toplu ulaşımlara biner, ardından da Bu konuda yetkili olanları ZORUNLU OLARAK TOPLU ULAŞIM KULLANMAYA MECBUR BIRAKIRDIM. Sorunları çözmek için SORUNU BİZZAT YAŞAMAK GEREKEBİLİR. Altlarında makam aracı olanların Toplu taşımadaki sorunları anlaması bu açıdan çoooook çok zor bir olaydır.

Umarım yetkililer sesimize kulak verirler…