Diyarbakır’ın hep önemli olduğunu dile getiriyoruz.

 İstanbul ne kadar önemli ise Diyarbakır da o kadar önemli.

İki kent arasında fark olmamalı.

Diyarbakır fethi İstanbul’dan önce olmuş.

Sahabeler eli ile kutsallık bakımından İstanbul’dan daha kutsal .

İki şehrin fethi mayıs ayında.

Devlet erkânı İstanbul’a gösterdiği ihtimamı Diyarbakır’da göstermeli.

Diyarbakır fethi bir mevlit ile bir yürüyüş ile kutlanacak değil.

Oysa bu yıl seçime denk geldiği için sönük geçecek gibi.

 Diyarbakır fethi için geçen yıllara hasret kaldık.

Nerde o eski kutlamalar!..

Fetih programı Ulu Cami'de cuma günü mevlit ile başlayacak.

Cumartesi öğleden önce  Fetih camisinde Hz Süleyman camisine kadar eskiden bu yürüyüş sabah namazı  müteakip yapılırdı.

Şimdi bu da çok mu görüldü?

 Hafta sonu uykuları ve istirhatlarını bozulmasın, kimsenin.

 Hani Lice ilçesinde halk tarafından yapılan Eshab-Kehf etkinlikleri bunda sonra devlet ve millet ile elele yapılacaktı.

Sadece iki yıl yapıldı.

Bu yıl bir eser yok...

Diyarbakır olarak biz, kendi değerlerimize sahip çıkmasak kim sahip çıkar?..

Devletin atadığı kişiler ve siyasî parti temsilcileri bilir; onlar misafir biz hancı.

Diyarbakır'da bulunan STK’lar başta Ticaret ve Sanayi Odası'nın öncülük etmesi gerekir, konuya.

 Diyarbakır değerlerine yok, bu ihtimam.

Başka işlere kaynak ve ödenek zor değil.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası tatlı, karpuz, baklava, ciğer için öncülük yapıyor.

Diyarbakır fethi  ve Eshab-ı kehf için çaba yok ortada.