FAİZ İHTİRAS ile KUR'ANÎ BAKIŞ
Faiz, emek harcamadan, alınteri dökmeden para verilen şahsın yaptığı işten kazanç elde edip etmemesine bakmadan, kâr ve zarar ortaklığı düşünülmeden ...
Bu cümlenin sonunu tamamlayan ifadeler ne olabilir?
Bir bankanın şube müdürü, futbolla haşır-neşir olan yerli ve yabancı isimleri, her ay hesaplarına astronomik / ne demekse/ faiz verme vaadiyle dolandırmış.
Dolandırılan kim?
Bir insan, elindeki döviz cinsi paranın enflansyona karşı erimediğini bilmeyecek denli ahmak mıdır?
Hem elindeki döviz cinsi para yerinde kıymetlenecek/ ne demekse/ hem ayda bir piyasa/ piyasa kimin?/ şartlarının çok çok üstünde döviz cinsi faiz...
Dolandıran mı dolandırılan mı?
Önceki haftalarda kara para aklama şüphesiyle kimi isimler göz altına alınmıştı.
Altın varaklı kahve, lüks otomobiller, özel uçaklar, villalar, yazlıklar, apartmanlar, arsalar, ...
Bir güzellik/ ne demekse/ salonu işletmecisi zincir kurmuş. Zincir dişlileri artıkça fermuar zinciri taşımamış.
Saçına yabancı kağıd paraları bigudi yapan kadın ve kocası, araştırıldığında beş-on yıl öncesinde sıradan vatandaş çıkmış.
Sanal ortamda ilgi çekenlerin kimisi, yurt dışına çıkmış.
Bunlar magazin dünyasının malzemesi mi?
Top peşinde koşanlar, ekmeğini/ ne demekse/ bu yolla kazananlar, dövize ve emlâğa yatırdıkları para yetmemiş ki bir özel banka çalışan(lar)ının dikkâtini çekmiş, olmalı.
Milyon dolarlara yüksek perdeden aylık faiz alırken musmutlu olanların dünyası neydi de kazandıkları (?) para buhar olunca kızgınlıkları neden?
Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır, öncelikle.
Bu yasal çerçevede vergisi ödenmek şartıyla paranı/ kazancın kaynağı belli ya da belli olmayabilir/ bankaya yatırır, parana göre aylık kâr/ faiz/ hesabına geçer.
On dairenin Diyarbakır'da kirası bunların parasına göre aylık 250.000 TL. Yıllık 3.000.000 TL.
Her yılda bir daire kâr olarak hesaplamayın.
İlk ayda 10 daireye bir dairenin % 10'u eklenir. İkinci ay bir dairenin yüzde onu daha. İlk on ayda daireniz hazır. Elbette iki aylık kira 50.000 kasada.
Siz, eğer altın ve döviz hesabında gel-gitler yaparsanız, durum farklı.
Bu sadece on ayda bir daire...
'25.000.000 -30.000.000 TL'yi bankaya yatırayım' düşüncesi ağır basarsa şimdiden bankalar vadeye %45 faiz uyguluyor.
Her ay, alınan faiz de bankaya yatırılırsa, on iki aylık faiz ve ana para ve anapara ile faizin faizi...
Bu faize yatırılan parayı, banka üstüne giderlerini ekleyip, kendi faizini oturttu mu ne olur?
Habis bir ur olan faiz ile gittikçe mal varlığı artanlar olmaktayken gittikçe iflâs edenler, fakirler artmakta.
Bankalar, bu habis urun merkezleridir, kapitalist sömürüde.
Verdiği faizli paranın geri dönmeme ihtimaline karşılığından çok maaşa,mala ve mülke ipotek koyar.
Resmî statüde kurulmuş, yasal bankalarda bu böyle.
Tefecilik âleminde ise sonradan konulmuş yasalar, mafya ile yürür.
Bir özel bankada şube müdürü, vurgun ortaya çıkınca sorgulanıyor.
Her şey iyi ve güzel de parayı yatıranlar suçlu değil mi?
Resmî olsaydı, bu işlerle işlemler...
Kimi bankanın parası bol müşterilerine bu tarz kıyak promosyonları yok değil imiş.
Kimi müşterisine milyonlarca liralık araç dahi veren olurmuş.
Değerli okurlar, böyle kokuşmuş, birbirinin kanını, emeğini sülük misali emerek, saç kılı şeklindeyken parmak kalınlığına gelen sülükler, patlayınca her tarafı kan ve irin kaplar.
Görmez misiniz, bankalardan kredi adı altında fâizli para alıp, huzur yüzü görmeyenleri.
Çocuklarının geleceğini ipotek altına alanları...
Boşananları...
Cinayet işleyenleri...
Hapishanelere düşenleri...
Alkol ve uyuşturucu bağımlılarını...
Hastahanelerde psikyatrilik olanları...
Kanser vak'alarını...
Huzur yüzü görmeyen insanlığın kurtuluşu, bu sistemi olduğu gibi kurutmak.
Enflansyonun olmadığı bir ekonomi kurmak.
İnsanın ihtirasına gem vurmak...
Bu nasıl olur?
Diğer sistemler, birbirini sevmezse de nefret ederlerse de tek rakipleri olan sisteme karşı birleşirler.
Dünyanın Gazze'deki mazlûmlara karşı birleşmeleri gibi, bir durum.
Vicdanı taş, kulağı sağır, gözü kör, aklı iğdiş anlayış "D-8" olarak söylenip açıklanması adeta suç haline getirilen sistemi uygulasaydı, vicdanlar huzurlu, kulaklar duyar, gözler görür, zihinler çalışır olurdu, kan emen vampir ve şeytanî güçlerin tayfaları ortadan kalkar idi.
Bu hususta Kur'an ve Sünnetu'l-lah ne der?
Cuma Yazımızı, tek bir ifadeyle bitirelim:
Ribâ/ Fâiz ve haksız her kazanç/ haramdır.
Bu gün Kur'an-ı Kerim'de geçen ribâ/ faiz konulu âyet-i kerimeleri okuyun ve bu sistemi bir daha ilahî bakışla tanıyın.
Şeytanî aklın insanlığa zulmüne tanıklık edin, kendinizi zalim olmaktan kurtarın.
Ved'a Hutbesi'ni okuyun.
Hz. Rasul'un insanların hür olduğunu, köleliğin son bulduğunu belirttiği ifadeleri okurken faizin kaldırıldığını da hutbede görürsünüz.
" İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk eder misin, Allâhım?" diyen kulların âyette ifadesidir. ( A'râf Sûresi 155-156. Hz. Musa'ya ihanet eden kavmi olan Yahudîler hususu'nda inen âyetler)
Maalesef, insan mantığına ters gelen husus, suçsuzun suçlu olmadığıdır. Fakat kuru yanarken yaş da yanar.
Doğruyu bilenler, içlerindeki beyinsizlere karşı çıkmazsa onlar da helâk olmaktan kurtulmayacaklardır.
Hâk ve Batıl Mücadelesi, işte budur.
Şahidimiz ol Ya Rabb!...
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort