Diyarbakır'da 31 Mart'ta yapılan seçimlerde DEM Parti belediye başkan adayları kazandı.

Dün itibariyle belediye başkanları mazbatalarını alarak görevlerini başına geçti.

 8 yıldan beri Diyarbakır'da ve bölgede kayyumla yönetilen bir belediye anlayışı vardı.

Siyasî iktidar, halkı caydırmak politikasını uyguluyordu.

Siyasî iktidarın bilmediği demokraside sandıkların galibi iş başına geleceği idi.

DEM Parti adayları halkın onlara tanıdığı bu teveccühü

 İyi kullanmalı.

Belediye siyaset yeri değil,  hizmet yeridir.

Siyaset yapma yeri, Ankara'dır, Millet Meclisi'dir.

Diyarbakır'da seçilen milletvekilleri siyasi olarak Diyarbakır halkının sorunlarını dile getirir ve buna çözüm aramalı.

 Diyarbakır'daki belediye başkan adaylarının ilk işi,  hizmetleri gündemine almak olmalı.

Gündemleri işçi çıkarmak olmamalı.

Kendileri de bir dönem sonra bazı elemanları işe alır.

Bu belediyeciliğin olmazsa olmazı.

 Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve alt kademeler son üç-dört ayda işe alınan kişileri mercek altına almalı.

Lakin işten çıkarmalar gerekmiyor.

Hakkıyla çalışan, Diyarbakır'da ikamet eden, burada doğmuş ve büyümüş insanı dışlamak olmaz.

Belediyeler, aynı köyden ve ilçeden, aynı soyadını taşıyan, akraba topluluğunun ekmek kapısı olmamalı.

 DEMliler, siyasi iktidar belediyelerinin eski yaptıklarından ders çıkarmalı,  bir daha bu hataları tekrarlamamalı.

Diyarbakır'da yapılacak birçok hizmet var, onlara odaklanmalı.

Belediyeler, eski yönetimin kiralık araca ve gerece ödedikleri kirayı hesaplamalı.

Lüks ve şatafatlı araç filolarına bu halkın parasını ödememeli.

 Organizasyonlara, konserlere, fuarlara, festivallere ve birçok etkinlik adı altındaki çalışmalara (?) ödenmemesi gereken hak edişleri düşünmeli.

Bacası tütmeyen bir âile varsa, ahının hesabının muhatabı olduklarını bilmeli.

Vatandaş arasına girmeyen, adeta elli-altmış kişiyle gezen bir belediye başkanı olunacaksa, vatandaşın gözünden bunun kaçmayacağını  bilmeli.

Şehir dışından ithal yöneticiler getirilmemeli.

Bir işe üç kişi yeterliyse otuz kişi istihdam edilmemeli.

Dahası zaman içinde göreceğiz, yapılacak olanları.

Nasihat mı, söylenen?

Değil, kesinlikle.

İçimizden geçenleri yazdık.

Yazmaya devam edeceğiz, olmaması gereken bir şey varsa.