Herkes dünya ömrünü tamamlayıp, göç eder.
Dünya kimseye ne yârdır ne miras kalır.
Her şehirden, kazadan, köyden sayısız insan mekân değiştirir.
Sezai Karakoç, Diyarbakırlı. 1933 Ergani Doğumlu. Yıllardır ülkenin edebiyat ve sanat dünyasına sayısız eser kazandırdı.
Şiirleri bazen gençlerce ezberledi bazen siyasîlere miting malzemesi bilindi.
Sezaı Karakoç, siyasî parti kurucusu.
Diriliş Partisi, iki dönem seçimlere katılmama sebebi gösterilip kapatıldı.
Sonradan partinin adına " Yüce" ibaresi eklenip tekrar açıldı.
Düşüncesi İslâm idi, düşüncesine yasalar karşısında suç teşkil etmemesi için Diriliş'te karar kıldı.
Buna rağmen kitapları toplatılması istendi, soruşturmalar geçirdi, hapis cezası ile taltif edildi.
Evlenmedi, ömrünü ideali olan Diriliş''e adadı. Emanet, ehlince alındı, rahmet olsun.
Şehrinin kıymetini artıran, şehrini ve memleketini seven ve sevdiren isimlerden biriydi, Karakoç.
Şiirlerinde de yazılarında da özel parti sohbetlerinde de Diyarbakır memleket sevdası azalmadı.
Maraş'ta ortaokulu yatılı okumuş. Iki sempozyum düzenlenmiş, adına, Yedi Güzel Adam'dan biri olmuş.
Antep'te liseyi okumuş, ismi saygın yere verilmiş.
Şehrinde biri basılmış, biri basılmamış iki sempozyum düzenlenmiş. Bulvar, okul adları hem Ergani'de hem Diyarbakır'da var.
Tamam her şey güzel!..
Müzesi kapalı durdu, yıllardır.
Doğduğu ev neden araştırılmadı?
Her şey iyi güzel de kıymetli insanlar ölünce değerinden bahsedilir, sonradan unutulur.
Bilin ki bu adam, tek başına bir üniversiteydi. Böyle diyor, Araştırmacı Mehmet Ali Abakay, üç gün süren açıklamalarında.
Hayatta iken değer verilmeyecek, öldükten sonra göklere çıkartılacak.
Bu ayıbın kareköküdür, sanki günah çıkarma.
Sezai Karakoç için mi sadece? Karakoç, gündemde yeni.
Diğerlerini kim hatırlar?
Söyleyelim mi?
Desek de değişir mi, bu insan, kıymet öğüten kirli çarklar?
Sanmıyoruz, bu mantıkla.
Onun için yazı başlığı ilginç olsun, istedik.
Selâmların en güzeli sizin olsun!...