Bir döneme damga vuran istikşafî görüşmeler vardı, siyasette.

Yeterli oy oranına sahip olmayan siyasî partiler arasında görüşmeler, bir gidip geliyordu.

Dönemin siyasetteki belirsizliği sürerken istikşafî görüşmeler, bıçak sırtı gibi kesildi, diplomatik alanda sular duruldu. Erken seçim kararı alındı. Bilenler, bilir o günleri.

Yerel seçimlerde şehrin meselelerinin çözümü için tüm partilerin arasında istişare toplantılarının yapılması gerekir.

Yine her parti istediği şekilde istikşafî görüşmelerde bulunur, ittifaklar yine gerçekleşir.

Partilerin siyaset arenasında projeler havada uçuşur. Nihayetinde kâğıd ve kalem yeterlidir, projeler için.

Oldukça AR-GE Çalışmaları yüklü danışmanlık ücretleriyle yapılır.

Gerek iktidar partileri gerek muhalefette olan partiler, diğer şehirlerle ilgili ve Diyarbakırla alakalı sadece vatandaşın arasında bir hafta kalsa, sırça-cam malikanelerinden çıķsa, anket şirketlerine temayül  araştırmaları yapmamış olur.

Bir şehrin öncelikli talepleri ve acil çözüm bekleyen meseleleri kolaylıkla anlaşılır, aslında.

Her meslek grubundan beş kisiye danışılırsa her taş yerini bulur.

Gelin görün ki helva yapmak için her şey var, olmayan sadece usta.

Genel ve Yerel Seçimlerde adaylar, istişare yoluyla seçilmediğinde, liyakat esaslı hassasiyetler gözetilmediğinde adaylar arasında " Usta" olmak yarışı başlar ve herşey arap saçına döner.

Helvayı yapmak için ithal isimler aranır, çeşitleri fıstıklı, cevizli, bademli, ballı, hurmalı olmak üzere farklı damaklar için lezzet telaşı başlar.

Kimi helva çeşitlerini artırır da artırır. İncirlisi için Aydın'a, kirazlısı için  kaysılısı için Malatya'ya, fındıklısı için Giresun'a müracaat edilir.

Helvayı başkası yapıyorsa ustalık kimin?

Her şey başkasınca yapılır, isim konuyla alakası olmayanlarca sahipleniilir.

Belediyeler hiç kimsenin arka bahçesi olmamalı.

Bu bahçede ne zakkum ağacına yer var ne incir ağacına.

Bakıyor ve görüyoruz, her yerde aynı manzara.

Adam, maydanozu sevlyorsa nane sevene düşman, nane seven pırasa isteyene öfkeli, pırasa seven turp seveni istemez.

Belediyecilik halka hizmetin yeridir, kavga eden mahallelilerin yeri değil.

Kim seçilecekse bu şehre belediyeciliğin nasıl yapıldığını göstersin.

Beyaz sayfa açmayı kim istiyorsa istesin, karalanmış sayfaları defterden yırtsın.

Vatandaşın istediği bu, sadece.

Belediyecilik, vatandaşın ayağına hakkı olan hizmeti götürmekle olur.