Bu seçim yerel seçimdir.

 

Bu seçim,   milletvekili seçimi değildir.

 

Milletvekili seçiminde partiler, ıdeolojik kaçınmazlar vardır.

 

Yerel seçimlerde başkan adayları önemlidir.

 

Ne yapacakları önem arz eder.

 

Bir öncekilerin ortaya koydukları belli iken söyleyecek sözü olmaz kimsenin.

 

Her iktidar, başa gelirken enkaz devraldıklarını söyler, dururdu, önceden.

 

 Diyarbakır halkı yerelde kim daha hizmet yapacak ise,  hangi adayın projeleri varsa ona göre  oy verecek gibi.

 

Bazı zorlamalar olmazsa A ve B tarafından...

 

Şimdiye kadar Diyarbakır siyasete kurban edilmişse müsebbibi kim?

 

 

Gerek AK Parti gerekse önceki değişik isimlerden sonra DEM.

 

Her iki parti de Diyarbakır'ı kendi siyasi fikrine göre yönetmiş.

 

Biri beyaz demişse öbürü kara, kara diyen ak, siyah diyen kahverengi şeklinde cevaplamış.

 

Öncelikle adaylar meydanlara çıktı.

 

Bu adaylar,  projeleriyle halkı ikna etmeye çalışıyor.

 

Zaman onların aleyhine işliyor, gibin

 

Her zaman yerel yönetimde hizmet esaslı anlayış öncelikli iken bizde partinin alî menfaatleri önemli.

 

Halk dürüst, adil ve öncelikle hizmete değer veren adaylara sahip çıkacak.

 

Amaçları gayeleri Diyarbakır'a iyi hizmet yapmaksa...

 

Diyarbakırın belediye bütcesini çar-çur ermemekte....

 

 Diyarbakır'ın bu gibi adaylara ihtiyacı varsa...

 

Diyarbakır'ı uzaktan yönetme devri bitti.

 

Diyarbakır insanı, önceliği hizmet olan adayları tercih edecek.

 

Belediyelerde odaları tıklım tıklım personelle doldurup hizmet yaptığını iddia edenler, her dönem var olmuşsa ve yeni gelenler de odaya çalışanı odun misali tıkıştırırsa personelin yarısı bahçede olur, çevrede dolanır.

 

Bankamatik çalışanları, bu vatandaşın kanına sülük olacak ve sayıları artacaksa...

 

Kaldırımlar sil baştan yapılacaksa...

 

Yılda yüzü çokça aşkın araç kiralanacaksa...

 

Bugün Diyarbakır'ı sokak sokak gezecek ve bilecek adaylar aranıyor.

 

İhtiyaç bu, aslında.

 

 Sanki bir köy havasında.

 

Her yerde çöp eksik olmuyor...

 

Vatandaş ne yapmalı?

 

Gelen gideni aratacak mı?

 

Gelen gidenden daha iyi mi olacak?

 

Gelenin kadroları projelere ehil mi?

 

Bir şey düşünmüyoruz, doğrusu.

 

Hep düşünülen şu: Bizsiz olmaz!...

 

Bilirsiniz ki bir çok şehirde her dönem belediyeler değişiyor, parti ve yönetim olarak.

 

Şehirlere bir şey olduğu yok.

 

Belediyeler çalışmıyorsa çöpler fazla toplanmıyor.

 

Bütçe gereksiz yere harcanıyor.

 

Belediyeciliğin okulu yok ki mezununu seçelim...

 

Belediyecilik, anne karnında öğrenilmez.

 

Ne yapmalı?

 

Deneyerek yanılma usulüyle doğruyu bulmalı.

 

Beş sene de az değil, hani...

 

Bu bir yerel seçim, savaş olarak görülmemeli.

 

Aynı kahvede farklı masalarda oturabiliriz de birbirimize sırtımızı dönemeyiz.

 

Komşuysak selamı kesemeyiz.

 

Berberi, bakkalı, fırıncısı, minibüsçüsü farklı partide diye alışverişi kesemeyiz.

 

Belediye Başkanı seçilendikten sonra her şey normal seyrine dönmeli.

 

Yahu yerel seçimler, statlardaki taraftarlar gibi ölümüne takımları desteklemek değil

 

Sandığa gidilecek, oy kullanılacak.

 

Farklı yerlere oy verecek olanlar, kavgalı hale getirilmek isteniyorsa aman dikkât!...