Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
HAK ADALET ve MUHTARLIKTAN BELEDİYE SEÇİMLERİNE BIR BAKIŞ
Tarih: 13-02-2024 00:03:00 Güncelleme: 13-02-2024 00:03:00


Evet seçim startı verildi.

Azalar, muhtar, encümen, ilçe Alt Kademe ve İlçe Belediyeleri ile Büyükşehir Belediyesi için seçim başladı.

Muhtar adayları bu seçimde çok çok fazla görünüyor.

Sebebi aldıkları maaşın asgarî ücret üzerinden oluşu,sigorta, silah ruhsatı ,sosyal çevre .

En önemlisini de  belirtelim: Sosyal çevrele külliyede toplantı, hediyeler, umre ziyaretleri ,illerde valiliyle toplantılar, kaymakamla toplantılar, kurum müdürleriyle istişareler, Kızılıyla istişareler, sosyal yardımlar ve ....

Tabi bu esnada olan samimiyetten doğan kafa kol ilişkileri.

İl Sosyal Müdürlüklerinde yardıma muhtaç olan insanlara yardımcı olma, evde bakım, gıda, elektrik yardımı, nakdî yardım bilumum hizmetlerde bulunmak.

Muhtar bunların hepsine sahip olan kişidir, aslında.

Yaptığı  iş  nedir?

Postacılar tebligat dağıtırken tebligatı alacak olan kişi evde ya da iş yerinde yoksa bilmem ne maddeye istinaden kapıya kağıt asılır,  tebligat muhtarlığa bırakılır.

Onun harimce muhtar telefonla çalışır.

Edindiği sosyal çevreyi kendi eş dost akrabaya da kullanırsa çok fazla  bir zorluk görmeden adam kayırması mümkün olur.

Eskiden ikâmetgah belgesi vardı, mühür parası ortadan kalktı.

Muhtarlık kirası yok, her muhtarın şehirde mahalle içinde prefabrik bürosu var.

Yardımın akış yolunu değiştiren bilir,

Azası da bu tür sosyal etkinliklerden faydalanır.

 Muhtarlar eskiden 24 saat herkesin hizmetine koşar,  yardım ederdi.

En  büyük forsu ikametgâh kağıdına  vurulan mührüydü.

 Mühre gelen müşteriydi.

Muhtar ofisini terk edemezdi.

Hizmet eder, mühür karşılığı  bir miktar bir şey kazanırsa ona tutunurdu.

Maaş emeklilik külliye valilik kaymakamlık muhtarın ulaşması çok zor yerlerdi.

Belki iki zabıta tanır ya da iki çöp toplayan belediye işçisi ya da kanal açıcısı çalışanlar.

 Şimdi şehrimizde hükümete yakın bir muhtarsa Allah Allah ,her kapı açılır  her yol düz yol olur .

Seçim en zor süreç ...

Kazandibi ,gerisi ballı lokma tatlısı.

Bir şehirde bir muhtarla azası bunlara ulaşıp verilen yardımlardan faydalanmak isterse artık kendiyle vicdanları...

 Bunun encümenini, belediye başkanını artık hayal bile edemiyor, kimi zaman insan.

Muhtarlar azalar arasında pazarlıklar başlar,  " Ben seni destekiyeceğim ,senin sigortan devlet tarafından  yatıyor zaten. benim SSK da  senin maaşından yatsın." Teklifleri başlar mı?

 SSK'da 6 bin bandında sigorta primi, oyu olan da haklı.

Bu işin biraz kurmacası...

Belki de abartıyoruz.

Muhtar adayları hoş karşılasınlar...

Muhtar olmak eskisi gibi zorluklarla uğraşmayı gerektirmez.

Bu düzen böyle değildi yahu, seçimle kazanan hizmet ederdi, halka hizmet Hakk'a hizmetti, adap bilinir ilkeliydi, Muhtarlık.

Şimdi ne adap kaldı ne hizmet...

Bal tutan parmağını yalar.

O kadar adam kayırma yoktu.

Eski bir milletvekili bir TV  programında "Cuma hutbesinde hoca minberden söylüyor. akrabaya yardım et."

Tamam da yardımın amacı senin bireysel gücünle olur.

" Devletin imkanlarını kendi menfaatin için kullan." demiyor.

Lafa da gelince herkesin ağzında Hz Ömer in adaleti.

 Ömer devletin mumu yanar iken bireysel konuşmada selam bile almaz, "Mum şahsına yanmasın" diye, "  Devletin mumu boşa yanıp gitmesin." diye ne yapardı?

 Bu gün yaşadıklarımızla nerden nereye geldik?

Bir yerlerde bir makam bulup nemalanmaya çalışanlarla doldu, her yer.

Eskiden kötü işler yapanlar, parmakla gösterilip kınanırdı.

 

Şimdi bu marifet bilinir oldu, siyaset bilinir oldu.

Hak, hukuk ve adalet nerede?

Allâh korkusu, hesap günü...

Şimdide tam tersi oldu.

Düzgün, kaliteli insanları parmakla gösterip şaşırıyorlar.

Çalmayan, çırpmayan, helâli ve haramı bilen kınanır, oldu.

 Zaman nelere gebe?

Bu gün muhtarlardan söz açtık,  nereye geldi, lafımız.

Bir oyla bir şey değişmez deme.

 Bir çivi bir nalı ,bir nal bir atı ,bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkenin kaderini değiştirir.

Muhtarlar alınmasın, bu yazıya...

Diğerlerinden bahsetmedik.

Vicdanı, cüzdana sıkışmış, adalet, hakkaniyet, hak bilmemek bize özgü mü?

Kim başkasının hakkına göz düşürmüş de iflâh olmuş.

Seçimler bir tiyatro misali.

Herkes rolünü oynar.

Bir sinema filmi gibi.

Şener Şen'in oynadığı sinema fliminde akılda kalan bir söz: Benim oyum nereye gitti?

Mart dediğin ne ki. Birkaç hafta kaldı.

Muhtarlar da seçilir azalar da.

Belediye başkanları da encümenler de...

Hak ve adalet olmadıkça başa kim gelirse vatandaş, aynı çileyi çekmeye devam eder.

Sözümüz dürüstçe seçilene ve yönetene değil.



Bu yazı 6665 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI