Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Dicle Üniversitesi Ayağa kalkıyor!
Tarih: 26-10-2020 00:02:00 Güncelleme: 26-10-2020 00:02:00


Bir toplumda nüfus çok önemlidir. Ancak eğitilmemiş niteliksiz ve sağlıksız bir nüfus sadece yüktür, çünkü tüketicidir.

İyi eğitilmiş nüfus kalkınmayı hızlandırıcı ve üretici bir lokomotif vazifesini görmektedir. Nitelikli ve kaliteli nüfus yetiştirmenin de en önemli yolu şüphesiz ki iyi bir eğitim sistemine sahip olmaktır. Bu nedenle üniversiteler ülke ve bölge kalkınmasında söz sahibi olan üst düzey eğitim veren kurumlardır. Üniversite, toplum içerisinde insanların bilgilerini artıran ve bu insanları daha nitelikli hale getiren vazgeçilmez bir unsur olduğu kadar, iktisadi kalkınmanın bir sonucu olarak da artan mal ve hizmet üretimine olan talebi arttırarak bireylerin yaşam düzeyini yükselten bir kurumdur. Bugün bilgi toplumunun temelini oluşturan eğitim, kalkınma için bir güç ve değer kaynağıdır. İçinde bulunduğumuz bilgi ve teknoloji çağında doğal olarak bir toplumun insanlarının sahip olduğu eğitimin niteliği, o ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen bir ölçüttür.

Ülkelerin gelişmesini sağlayacak olan eğitimdir!

Eğitim siyasal ve demokratik toplum bilincini geliştirme, karmaşık sorunların anlaşılmasını sağlamada, teknolojik ilerlemeye yardımcı olma ve kültürel yetenekleri keşfetme gibi birçok yönlü etkilere sahiptir. Değişen ekonominin ihtiyaçlarına daha uygun nitelikli işgücünün düşünsel ve ileri tekniklerin gelişmesine katkıda bulunarak sosyal uyum, ekonomik büyümenin sürmesi ve değişim için önemli temelleri de hazırlar.

İnsana yatırım esasen üç alanı kapsamaktadır. Bunlar; eğitim, sağlık ve beslenmedir. Bir ülkenin ya da bir bölgenin kalkınması, o ülke ya da bölge halkının gelişmesine sıkı sıkıya bağlıdır.

Üniversite, bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan; fakülte, enstitü, yüksek okul, bölüm, anabilim dalı, ana sanat dalı, bilim dalı, sanat dalı, araştırma ve uygulama merkezlerinden oluşan bir yüksek öğretim kurumudur.

Üniversitenin birinci görevi; bilimin çekirdeğini oluşturmaktır. İkinci görevi de; öğrencileri ezberci değil araştırmacı bir yapıda yetiştirmektir. Bir insanın çok şeyi bilmesi zordur. Esas olan karşılaştığı sorunlara çözüm getirebilmek için konuya nasıl yaklaşacağını ve ne araştıracağını bilmesidir. Üniversitelerin üçüncü görevi, bilimsel ve düşünce özgürlüğünü sağlamaktır. Bunu önce kendi bünyelerinde gerçekleştirmeleri, sonra da içinde yaşadıkları topluma yansıtmaları gerekir. Üniversitelerin dördüncü görevi, ülkeyi yönetenlere ışık tutacak çalışma ve araştırmaları yapmaktır.

Üniversite bilimsel düşüncenin yeşerdiği, harmanlandığı ve geniş halk kitlelerinin refahı için yayıldığı yer olarak evrensel bir öneme sahiptir. Üniversiteler fiziksel altyapısı, öğretim üyesi, kütüphane, laboratuar gibi unsurlar tamamlandıktan sonra belirli bir plan dahilinde kurulabilmektedirler. Ülkemizde Üniversite açma işi söz konusu olduğunda genel yaklaşım okul binasına salt “Üniversite” tabelası asılması olarak algılanmaktadır. Yıllardan beri Türkiye’de bu yolla birçok üniversite açılmıştır. Bu şekilde açılan üniversitelerde hem nitelik sorunlarının yaşanmasına hem de kaynakların boş yere harcanmasına yol açmaktadır. Bu şekildeki üniversitelerde de bilimsel ölçütlerle hareket edilmediği anlaşılmaktadır. Üniversitelerin bulundukları bölgelere; ekonomik, sosyal ve fiziksel ve demografik yapının iyileştirilmesi şeklinde katkılar sağlamaktadır. Ekonomik alanda; bölgesel gelir, bölge ekonomisi ve işgücü hareketliliği sağlamaktadır.

Sosyal ve fiziksel altyapı alanında; konut, sağlık, iletişim, taşımacılık hizmetlerinin iyileştirilmesi şeklinde katkılar sağlamaktadır. Yaşam kalitesinin yükseltilmesi; kültürel etkinliklerin arttırılması, şeklinde de katkılar sağlamaktadır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan ve köklü bir üniversite olan Dicle Üniversitesi, adını Mezopotamya ovalarını sulayan Dicle Nehri’nden almıştır. Dicle Üniversitesi, 1966 yılında Ankara Üniversitesine bağlı olarak Diyarbakır Tıp Fakültesi’nin açılmasıyla ilk temelleri atılmış, 1974 yılında ise Fen Fakültesi’nin açılışı ile kuruluşunu tamamlamıştır. Diyarbakır İli’nin doğusunda 27 bin dekar alan üzerine kurulan Dicle Üniversitesi bünyesinde 14 fakülte, 4 yüksek okul, 10 meslek yüksekokulu ve 4 enstitüsü, merkezi araştırma laboratuarı, Teknokent, 22 Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Kongre Merkezi ile 30 bin’e yakın öğrenciye eğitim ve öğretim veren bir üniversitedir.

Güneydoğu Güncel Gazetesi olarak, yeni atanan Dicle Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç’a hayırlı olsun ziyaretinde, kendisi Üniversitenin yapacağı çalışma ve projelerden söz etti.

Eğer bu proje ve çalışmaları faaliyete geçirilirse, 1974 yılından bu yana ihmal edilen Dicle Üniversitesi’nin bu zaman kaybına yol açan yöneticiler büyük bir vebalin altına girmiş demektir.
Oysa yazımda Üniversitenin ve Eğitimin ne denli önemli olduğuna vurgu yaptım.

Dicle Üniversitesi Diyarbakır’ın Turizm ve kalkınması için önemli bir yer tutar. Oysa yıllardır birkaç ilçemizde Dicle Üniversitesine bağlı Yüksekokulları var. Daha önceki yönetimlerin bu ilçedeki okulları ziyaret etmediği ve gereken ehemmiyeti göstermediğini gözlemledik. Yeni atanan yönetim ilk etapta Silvan’ı ziyaret ederek, oradaki Meslek Yüksek okulunu ziyaret ederek, sorunlara çözüm bulacaklarını dile getirdi. Hemen ardından Lice İlçemizdeki tarihi öneme sahip Eshabül Keyf mağarasını ziyaret ederek, turizme kazandırılması için çalışma yapılacağını belirttiler.

Ayrıca ekonominin yeniden eski görünümüne kavuşması için Sanayi odaları ile Üniversite işbirliğini geliştirmek adına birlikte çalışma yürütüleceğini ifade ettiler.

 

Uzun sözün kısası; Dicle Üniversitesi yönetiminin, Diyarbakır ile her anlamda (ekonomi, sanat, turizm ve toplum) barışık olmayan bir yapıya son vereceğine inanıyorum!



Bu yazı 5202 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI