Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Madencilik Bölümü, 8’incisi düzenlenen Ortadoğu İnşaat Fuarı’na katılarak ilk defa stant açtı. Dicle Üniversitesi (DÜ) Mühendislik Fakültesi Madencilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ayhan stantlarının katılımcılardan yoğun ilgi gördüğünü söyleyerek, “Madencilik bölgemizde ivme kazanacak.” dedi. Salih YEŞİL DİYARBAKIR - ‘8. Ortadoğu İnşaat Fuarı’nda ilk defa katılarak stant açan Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Madencilik Bölümü, katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Madencilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ayhan, üniversite-sanayi işbirliği amacıyla ilk defa stant açıklarını belirterek, bölgenin maden kaynakları açısından çok zengin bir bölge olduğunu kaydetti. Katılımcılara, madenlerin, kayaç türleri, fosiller ve fosillere bağlı olarak hangi bölgede hangi madenlerin bulunduğuna dair bilgi verdiklerini aktaran DÜ Mühendislik Fakültesi Madencilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayhan, bölgenin metalik madenler açısından zengin olduğunun altını çizdi. ÖĞRENCİ-SANAYİ BULUŞMASI Stantlarının ikinci amacının, öğrenci-sanayici buluşmasını sağlamak olduğunu dile getiren DÜ Mühendislik Fakültesi Madencilik Bölüm Başkanı, “Öğrenciler daha mezun olmadan onları ve işverenleri biraraya getirmek, daha mezun olmadan tanıştırmaya vesile olmak, mezun oldukları zaman nitelikli olanlara çalışma fırsatı yaratmak amacımız da vardı. Temel hedeflerimizden biri buydu. Bu hedefimize, buradaki ilgi nedeniyle ulaştığımızı da söyleyebilirim. Bizim standımız, buradaki katılımcılar arasından en çok dikkat çeken stantlardan biri oldu.” diye konuştu. Bölüm olarak, bölgedeki faaliyet yürüten maden firmalarıyla yakından ilgili olduklarına işaret eden Prof. Dr. Mustafa Ayhan, madencilik faaliyetleri yürüten firmalara danışmanlık hizmetleri de verdiklerinin aktararak, stantlarını ziyaret eden bazı firmalarla, görüşme kanalları açtıklarına, ortak, çalışma, ortak sempozyumlar düzenleme teklifleri aldıklarına belirterek, “Bunlar fuarın getirdiği gelişmelerdir. Fuar sayesinde sektörler ilişkilerimizi daha da sıklaştırdık. Öğrencilerimizi sektörle buluşturmasında ve üniversite-sanayi işbirliği hedefimizde önemli bir işlev gördü.” dedi. FİRMALARA DANIŞMANLIK HİZMETİ DÜ’nün birçok firmaya danışmanlık hizmetti verdiğini ve işbirliği içinde olduğunu belirten Prof. Dr. Ayhan, uluslararası ve ulusal birçok firma ile diyaloglarının olduğunu ve yatırımcıları bölgeye çekmek için çalışma yürüttüklerini açıklayarak, “Geçmişte de yaptık bunu. 2-3 sene bölgedeki gelişmelerden dolayı ara verildi. Şimdi yeniden bölgemizde madenciliği canlandırmayı düşünüyoruz. Çünkü yeni dönemde artık, birçok bölgede çalışabilir ortam yaratılıyor. Bu da önümüzdeki süreçte bölgede madenciliğin revaçta olacağının işaretleri var. Çok sayıda bize teklif var, başvuru var. Yani madencilik bölgemizde ivme kazanacak. Hem metalik madenlerde hem enerji hammaddelerinde hem de başka alanlarda da bölgemiz bakir. Yani önümüzdeki süreçte madencilikten daha çok bahsedeceğimizi söyleyebilirim.” şeklinde konuştu. Fuara katılım konusunda başta, “etkili olur mu? Bekleneni verebilir mi?” noktasında tereddüt yaşadıklarını itirafında bulunan Ayhan, “Bunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, bizim için bayağı verimli geçti. İyi ki standımızı açmışız. Verdiğimiz çaba gitmedi. Öğrencilerimizin, katılımcıların ve sektörün ilgisi iyiydi. En büyük maden firmaları standımızı gelip ziyaret ederek bilgi alış-verişinde bulundu. Buradaki gelişmeler birer kıvılcım, önemli olan onları büyütebilmektir.” ifadesini kullandı. ÖNÜ AÇILMALI Bu gün teknolojik gelişmelerden gündelik yaşama kadar her şeyin varlığını madene borçlu olduğunu anlatan Ayhan, bölgede maden aramalarının önünün açılması gerektiğini dikkati çekerek, şunları söyledi: “Bölgemizdeki maden arama faaliyetleri en son sistematik olarak 1986 yılında yapıldı. Eski yöntemlerle yapılan bir arama çalışmasıydı. Bunlar güncellenmemiş arama biçimleridir. Yeni arama teknikleri, yeni analiz yöntemleriyle bölgede yeniden bu madenlerin, uzanımını, potansiyelini, rezervini ortaya koyacak çalışmalar yapılırsa çok daha iyi sonuçlar meydana gelecektir. Bu madenlerin bir plan, program çerçevesinde tamamen ülkede işletilmesi de önemlidir. Bir maden politikasının güncellenerek, günün şartlarına göre oluşturulması gereklidir. Sadece hammadde olarak madenlerin satılmasının getirdiği potansiyelin ekonomik getirisi Türkiye’ye yetmiyor. Bunun mutlaka işletilmesi lazım.” Madenlerin ülkede işletilmesinin üzerinde ısrarla duran Ayhan, buna ilişkin bor örneğini vererek, bor rezervlerinin yüzde 65’nin Türkiye’de bulunduğunu belirterek, “Borun hammadde potansiyeli yıllık olarak 3.2 milyar dolar civarındadır. Ama borun işletilmiş potansiyeli yıllık 50 milyar doların üstündedir. Yani hammaddenin sizde olması tek başına anlam ifade etmiyor. Yani ülkenizde işleterek kullanmaya hazır hale getireceksiniz ki o madden daha anlamlı olsun.” diye konuştu.