2019 Yılının son günlerinde, Avrupa Haber ajanslarına bir haber düştü. Haberde; Çin’in Önümüzdeki Birkaç yıl içinde ABD den 1,2 Trilyon Dolar Alacağının biriktiği yazılıyordu; ABD, ekonomisinde yaşanan sorunlardan dolayı Bu süre içerisinde bu borcu ödeyemeyeceğini Çin’e bildirmiş,Akaabinde Çin’in bu borcu uzun bir vadeye  yapılandırması için merkez bankası ve ekonomiden sorumlu bakanı Steven Mnuchin i pekin e göndermişti. Fakat Pekin yönetimi yapılandırmaya sıcak bakmadığını  ve biriken bu borcun uluslararası ticaret kuralları gereğince ödenmesini,Steven Mnuchin aracılığı ile ABD den  Bir Protokol ile  resmi olarak istiyor.

Bu haber ile noel i gönlünce kutlayamayan Trump, Laftan ve ‘’Haktır!.. Yoktur!..’’ Dan anlamayan Çin’e, ABD Rajonuyla cevap vermenin zamanının geldiğini düşünmüş olacakki; veya Tesadüf mü? Dersiniz bilmiyorum, ama, Çin in 11 milyonluk devasa şehri Vuhan’da Corona Virüsü ile bir salgının baş gösyerdiği haberi duyulmaya başlandı.

Salgının başgösterdiği ilk günlerde bu denli öldürücü olabileceği tahmin edilemediğinden sadece ABD nin çine hafif şiddette bir uyarısı ve ‘’Bana bak, gelirsem Jaaart! Diye yırtarım ‘’ gibisinden bir mahalle rajonu zannedildiğinden;yine, yukarıdaki ekonomi haberini yapan gazete, virüs ün ve Salgının,ABD nin teksas eyaletinde laboratuvar ortamında hazırlanıp  hava yoluyla Vuhana gönderilen bir kadın tarafından bulaştırıldığını yazdı. Haber yayına verildikten dakikalar sonra haber sitelerinden kaldırılıp Haberi yapan muhabir, gazete tarafından Uzuuun! bir tatille ödüllendirilince, haberin vehameti daha bir dikkat çekti ve akabinde,salgın ın boyutu ve mahiyeti dahabir anlaşılmış oldu

Bir diğer taraftan;

30 yılını Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü’nde çalışarak geçiren ekonomist ve jeopolitik analist Peter Koenig, Kendisine sorulan bir soruyu cevaplarken,kelimeleri arasında ,Bilderberg’in gizli gündeminin küresel nüfusun azaltılması olduğunu, bilerek veye bilmeyerek söylediğinde;üst aklın kontrolündeki dünya basını bunu pek işlememişti.

Hatta bilderberg in en önemli hedeflerinden birinin dünya nüfusunu seçkin ve seçilmişlerden oluşacak 500 milyona indirgemek olduğunu, bunuda Terör ve savaş yoluyla ülkeleri birbirlerine kırdırarak, toplu soykırımlarla, hastalıkları yayarak, suni yolla biyolojik salgın hastalıklar yayarak vs. sonuca ulaşmak olduğunu söylüyor. Ama ne yazıkki dünya için bu derece tehlikeli  olan bir organizasyon yeteri kadar tanınmıyor ve gündem oluşturmuyor.. Aslında bu bile nekadar güçlü ve etkili olduklarının bir kanıtıdır.

Düşünebiliyormusunuz!. yedi milyar ın üstünde olan bir dünya nüfusunu 500 milyona indirme projesi.!!! Bütün emperyal projelerin anası bir proje, merkez bir proje, aslında ABD Terörünü en iyi açıklayan bir proje..

Evet.

Corona virüsü ile ABD kendi politik tarihinin geleneğinden gelen taktiklerle,hem  Rakibi Çin e haddini bildirerek Çin e ödemesi gereken 1.2 Trilyon doları yapılandırmaya zorlayacak hatta belkide hiç ödemiyecek , hemde zaten gelecekte üst aklın dünya nüfusu ile ilgili Projesini uygulamalı  bir test ile deneme fırsatı yakalamış olacak.

Tahminimizce; Çin, bu salgın ve virüs ile kaybının ABD den alacağı 1.2 Trilyon Dolardan çok ama çok daha fazla olduğunu görüp HİZAYA GELDİĞİNDE!, ABD nin elindeki Virüsü yok eden Aşı ile Salgının kontrol altına alındığını yazan haberleri okuyup göreceğiz ..

Tabiki şaşırmamak lazım,Zira ABD nin emperyal genleriyla alakalı bir şey.

2000 yılında Gaziantepte ABD ve yeni dünya düzeni konulu bir panelde konuşmacı olarak davet edilip panele sunduğum sunumda; Amerikanın kuruluş tarihine  dikkat çekip, yeni dünya düzeni ve ABD yi değerlendirirken,acizane, bu faktör ün etkili olduğunu belirtmiştim.Zira Amerika kıtası birkaç yüzyıl önce Amerigo Vespucci tarafından keşf edildiğinde, Avrupadan  Amerikaya,ogünün deyimiyle, Yeni dünyaya bir göç başlamış, bu göç edenler, asiller,bürokratlar veya bilim adamları değil, haydutlar, hırsız ve kaatiller, kanun kaçakları olmuştu.

Dolayısı ile Amerika tarihini ve kültürünü bu kesimler olurturmuş ve ABD tarihinin ilk yıllarından günümüze kadar oluşan katliam ve soykırımların sebepleri araştırırken, bu genetik faktörün gözardı  edilmemesi gerektiğini belirtmiştim..

Şimdi, yeni dünyaya göç eden katil ve Haydutların günümüzdeki torunlarının, yaptıkları ve yapacakları icraatlar, bizi daha az şaşırtıyor sanırım..

Vesselam

Tarık Ziya GÜCÜM.