90 lı yıllardan sonra gündemimize giren ve üst akıl olarak tarif ettiğimiz kavramın bir süre sonra somutlaşmış hali ile karşılaştığımızda kendi adıma söylemek gerekirse bu derece bir güç olabildiğine inanmakta zorluk çekerdim sanırım.

Halbuki Tüm dünya; üst aklı, ABD olarak tasavvur ediyor ve hatta ‘’Büyük Şeytan’’ tabiri o dönemler dünya Halkları için ABD yi tanımlamak için yeterli oluyordu

Gelgörki, dünyanın  ABD yi sadece Aysberg in suyun üstündeki görünen kısmı olduğunu  anlaması çok sürmedi.

Evet Rothschild ve Rockefeller; Dünyadaki üst aklın bir ayağı olan Rothschild ailesi, daha doğrusu 1800 lerden itibaren dünyadaki tüm savaş, katliam, açlık, soykırım, hastalık vs…sorumlusu olan karanlık beyin..

Bu karanlık beyin, Dünyayı dizayn etmede önemli bir kavşak olan Türkiye nin  anahtarını ele geçirebilirlerse, sadist ve açgözlü hedeflerine ulaşma yolunda uzun bir mesafe katetmiş olacaklar. Tamamen kontrolleri altına alamadıkları bir Türkiye, bu misyonlarını imkansız hale getirmese bile, şüphesiz ki, bir hayli zorlaştıracaktır.

Bundan dolayı, önümüzdeki günlerde, bu karanlık karakterlerin, Türkiye’yi de etkileri altına alabilmek için daha fazla gayret göstereceklerini tahmin edebiliriz. Çünkü, Türkiye’nin de fethedilmesi gerektiğine inanıyorlar. Mümkünse sinsi komplolarla. Ekonomik yıkımlarla ya da gerekirse kaba güç kullanarak.

Bu aile dünya tarihi sahnesinde 1590 yılından beri vardır ve dünya bu yahudi ailesinin çok gizli faaliyetleri neticesinde bugünkü şeklini almıştır..

Ailenin geçmişi 16.yüzyıla dayanıyor..Aile İngiliz Kraliyet Saraylarında kralın yaverliğini yapan bir aile olarak ortaya çıkıyor önceleri..Kralın stratejik ve ekonomik danışmanlıklarını, izlemesi gereken siyasi tutumlarını ve dış politika stratejilerini bu aile belirliyor..Sadece bununla da yetinmeyip  hatrı sayılır bir servetin desahibi oluyorlar.. Bu ticari faaliyetlerin yanı sıra yaptıkları her ticari ve siyasi faaliyetten yüklü komisyonlar da almayı ihmal etmiyorlar.. İngiliz saraylarındaki kariyerleri sayesinde kolayca kazandıkları astronomik paralarla tarihin ilk bankacılık faaliyetini gerçekleştirip,İngiliz çiftçilerine de astronomik faizlerle tarım kredisi vermeye başlıyorlar ve 50 sene geçmeden neredeyse İngiltere devletinden daha zengin bir hale geliyorlar.. Faaliyet alanını iyice geliştirip, derinleştiren Rothschıld ailesi Avrupadaki tüm imparatorlukların saraylarında söz sahibi olur hale geliyorlar..

Sadece İngiltere’de değil Avrupa’nın dört bir yanında tarımla uğraşan insanlara yüksek faizle kredi verererek, altın ve gümüş komisyonculuğu yaparak servetlerini iyice katlıyorlar.. Ekonomik gücü aklın ve mantığın sınırlarını zorlamaya başlayan Rothschild ailesi daha da karanlık ve karlı bir işe girişiyorlar. İşin adı ”Savaşa giren devletlere faizle borç vermek”..

Bu işin ilk icraatını İngiltere-Fransa savaşında gerçekleştiriyorlar İngiltere’ye savaşa girmesi için sermaye olarak 35 ton altını faizle borç olarak veriyorlar..İngiltere,Fransa karşısında yeniliyor ve Rothschıld ailesine olan borcunu ödeyemiyor.. Bunun karşısında borcun oluşturduğu mükellefiyetten dolayı İngiliz Merkez Bankası yani Bank of England ödenemeyen borç karşılığında Rothschıld ailesine devrediliyor.. Rothschild ailesi İngiliz devletinin bu devir etme işlemini bir şartla kabul ediyor: ” İngiliz sterlinini kendilerinin basması şartı ile..”. İngiliz hükümeti bu şartı o dönemde kabul etmek zorunda kalıyor ve İngiliz sterlinini basma   yetkisi bu yahudi ailesine veriliyor..Görünüşde ekonomi hakkında pek bilgisi olmayan bizler için bu durum pek birşey ifade etmeyebilir..

Para basma yetkisini başka bir kuruluşa yada şirkete vermek demek aynı zamanda ülkenin bağımsızlığını da bu kuruluşa satmak demektir..Çünkü bir ülkenin bankası o ülkenin parasını basarken bastığı para karşılığında o ülkenin hazinesine değerli maden koymak zorundadır.. Örneğin Türkiye Merkez Bankası, devlet matbaasında 20 YTL basıyorsa eğer devlet hazinesinde 20 YTL değerindeki altını,elması yada petrolü koymak zorundadır. Aksi halde basılan para kağıt parçasından başka bir şey olmaz.. İşte Rothschild ailesinin de yaptığı şey budur..İngiliz sterlinini basarak İngiliz hükümetine faizle borç olarak vermiş ve karşılığında altın ve elmas almıştır..Bu şekilde bir yılda 12,000 ton altın kar ettiği ekonomi tarihçileri tarafından bilinmekteydi.

Bu üst aklın Karanlık geçmişi ve bu karanlık geçmişin günümüze yansımalarından The Ekonomist dergisinin 2020 yılı için dünya ekonomi ve siyasetini dizayn etme çabasına gelelim

Rothschild Ailesinin Sahibi olduğu The Economist dergisi her yıl olduğu gibi bu yılda 2020 yılı kapağında yer alan mesajlarla hem Türkiyeyi hemde dünyayı dizayn etmede yakın vade hedeflerini çok net bir şekilde açıkladı..

Dergide 2020 yılı için Resesyon un ön görülmesi, tüm dünya ülkelerini tedirgin etmiş ve hemen hemen  tüm dünya  merkez bankaları bu tedirginliğe binaen ülkelerinde ciddi Altın stoğuna yönelmişlerdir.

Resesyon; kelime olarak, ekonomik durgunluk veya ekonomik çöküş demektir;

Dünya merkez bankalarının Altın stoğuna yönelmeleri zaten var olan daralmış dünya ekonomisini daha bir daraltmış ve dünya piyasalarını tedirgin etmiştir.

Bu durum Pekte hayra alamet değildir. çünkü herkes yeni bir arayış içerisinde, Herkes ekonomik olarak birbirleri ile olan bağımlılığı olabildiğince azaltmak istiyor.

Trump ı ABD nin başına getiren bu aile ABD yi artık bir aile şirketi gibi yönetmeye ve dünya ekonomisini dizayn etmede bir araçolarak kullanmaya başladı.

Dolayısı ile  Tüm bu ekonomik güvensisliğin sebebi olan Amerika zaten başlı başına kendi vizyonunu belirlemiş sadece ABD ekonomisi diyor.ABD ticareti diyor başka bir şey demiyor. Diğer ülkelerin nasıl bir ekonomi ile yönetildiği ekonomilerinin nasıl olduğu onlar için önemli değil.

Zira bir gerçek varki Trumpla birlikte  ciddi anlamda Amerika ekonomisi toparlandı ve güçlendi, hele hele siyasi ve politik terör ile Suudi Arabistan ve katar gibi körfez ülkelerinden gaspedilen yaklaşık  100 milyar dolar sermaye ile Obama  döneminden miras kalan ABD nin  daralan ekonomisi güçlenmiştir.

Bunun Rakamsal verileri ve yansımaları Amerika halkına yansımış ve görünen oki bu durum  ikinci Başkanlık seçiminde Trump a yarayacaktır. Yani gelecek seçimlerde Trump ın tekrar seçilmesi, ihtimal dahilindedir.

Bu günlerde Azil süreci konuşulsada onların etkisi ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Zira Rothschildler için Trump tan daha iyi bir eleman bulunamaz. Ki  Ekonomik alanda ciddi bir toparlanma ve güçlenmeyi gören Amerika halkı Bilinç altında güce değer veren hatta kutsayan bir halktır. Buda Başkanlık seçimlerinde Oylara ve sandıklara yansıyacaktır.

2020 de ABD elindeki bu güç ve kudretle tekrar dünya ekonomisine zarar veren zaman zaman tehdit eden, gerginliği tırmandıran gelişmelere imza atacaktır.

Ticaret savaşları sadece ABD ile Çin Arasında kalmayabilir, Avrupayıda içine alan ABD nin kuşatması ciddi anlamda kendini hisettireceğe benziyor..

Rothchildler  lerin, yani üst aklın ekonomik yayın organı olan The Economik dergisi 2017 de avrupada sarı yeleklileri kapağına taşımış; ki o dönemde dünya gündeminde sarı yeleklilerin ne misyon taşıya bileceğine dair hiç kimse  bir fikir öne sürememişti.

Fakat gelgörki 2018 yılında fransada ve birçok Avrupa ülkesinde çıkan özgürlük, hayat şartları, sosyal güvence maskesi v.s. temaları  ile sarı yelekliler Avrupanın göbeğinde sarı bir  terör estirmiştir ve halen estirmektedir..

The Economik dergisinin  2020 kapağında Türkiye ve dünya için manşete attığı öngörüleri; 2023 vizyonuyla Ayağa kalkmış bir Türkiyenin  iyi okuyup ona göre hazırlıklı olması gerekiyor galiba…

Vesselam…

Tarık Ziya GÜCÜM