Beraatla sonuçlanan Lice davasının gerekçeli kararında, olayın tek taraflı askeri bir eylem olmadığı, yaşanan can kayıplarının çatışmadan kaynaklandığı belirtildi.   Salih YEŞİL Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993'te 16 kişinin öldürüldüğü davanın gerekçeli kararı açıklandı. 7 Aralık 2018'de davanın tek sanığı Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu'nun beraat etmesiyle sonuçlanan davanın gerekçeli kararında, olayın tek taraflı askerin eylemi olmadığı kaydedildi. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında, olay günü Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Uzman Çavuş Yüksel Bayar ile birlikte çocukların da aralarında bulunduğu 14 kişi ölmüş, çok sayıda kişi yaralanmış, ev, iş yerleri zarar görmüş olsa da 'olayın tek taraflı, askerin eylemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı' vurgulandı. 'İLÇE HALKINDA SİLAH BULUNDU' Mahkeme, olayın tek taraflı olmamasını, 'Türk ordusunca kullanılmayan, ancak PKK mensupları tarafından kullanıldığının bilindiği bazı silahların, olay sonrası yapılan aramada ilçe halkının evinde ya da evinin yakında bulunması ve bu durumun bu silahlarla buralardan ateş edildiğinin ispatı' olarak gerekçelendirdi. Olayda kullanılan 7 kovanın irtibatlı olduğu bir silahın daha sonra Kulp'un Narlıca köyünde güvenlik güçlerine karşı kullanıldığının ifade edildiği gerekçeli kararda, olayda 39 silaha ait merminin bulunduğu, bunun eyleme katılan PKK mensuplarının daha çok olduğunu gösterdiğini, olayda hasarın çok büyük olması ise olayda roketatarların kullanılmasıyla açıklandı. 'İFADELER VARSAYIMA DAYALI' Olayda, sanığın aleyhindeki beyanlarını 'soyut ve varsayıma dayalı' bulan mahkeme, gerekçeli kararında, olayın PKK mensuplarının ilçeye saldırdığına ilişkin ifadesi ile olaya katıldığı ifade edilen ve hüküm giyen bir PKK mensubunun ifadesine yer verdi. Mahkeme, kararına, olayda sadece bölge insanının değil, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, bir uzman çavuş ve bir öğretmen öldüğünü, yararlanan polis ve askerlerin olduğunu, ev ve iş yerlerinin yanı sıra kamu kurum ve kuruluşları ile askeri ve polis binalarının da zarar görmesine atıfta bulundu. 'UZLAŞMACILIĞI OLAYA GEREKÇE OLAMAZ' Mahkeme gerekçeli kararında, öldürülen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın halkla diyalogdan yana, uzlaşmacı bir tutum içerisinde olduğu bu sebeple ordu içinde bir grup tarafından sevilmediği, bu kapsamda dosyadaki sanıklar tarafından sevilmediğine yönelik katılan beyanlarının böyle bir olaya gerekçe olarak kabulünün mümkün olmadığını aktardı. Katılanların, olayın PKK tarafından yapılması durumunda, böylesi bir olayda PKK mensuplarının ölmemiş olmasının mümkün olamayacağına savına karşı, mahkeme kararını, olayın PKK saldırısı olduğunu, PKK mensuplarınca başka bir olayda kullanılan bir silahın olayda kullanıldığını, olayda ordunun kullanmadığı 39 silahın kullanılmış olması ve bu silahların ordu tarafından kullanılmayan silahlar olmasıyla temellendirdi. 'KANUNSUZ BİR EYLEMDE BULUNMADI' Mahkeme gerekçeli kararında, sanık Eşref Hatipoğlu'nun kanunsuz emir vermediği, bizzat kendisinin kanunsuz bir eylemde bulunmadığı, yargılama sürerken vefat eden sanık Tünay Yanardağ'ın olay yerinde olmadığına işaret etti. 'SUÇLAMALAR VARSAYIMA DAYALI' Mahkeme, sanık Eşref Hatipoğlu'nun üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraat kararını, 'iddianamedeki suçlamaların somut delillere değil varsayımlara dayandığı, maddi deliller karşısında soyut iddia ve beyanlara itibar edilemeyeceğiyle' gerekçelendirdi.