Bugün bizler globalleşen, toplulaşan bir dünyada yaşıyoruz. Ülkeler kendi tanıtımını yaparken bunun yanında fuarcılık adı altında etkinlikler de düzenlemektedirler.  Fuarlar ticari bir faaliyet olup ticari aksiyonlar yaratırlar. Herkes bir işle uğraşarak ülke ekonomisine katkı sağlar. Bu kapsamda Diyarbakır’da da aynı zamanda illerin tanıtımı için belirli tarihler arasında TÜYAP adı altında fuarlar düzenleniyor. TÜYAP ilk etapta aktivitenin adı gibi gelebilir ki birçok kişi öyle algılıyor. Oysaki TÜYAP bir şirkettir, kendi kazancına, ekonomisine, getirisine bakar. Tıpkı bir market, bakkal, lokanta veya herhangi bir ticarethane gibi. Terör olaylarının yoğunluklu yaşandığı dönemlerin haricinde yıllardır Diyarbakır’ımızın tanıtımı için hep Diyarbakır’ımızda fuarlar düzenlemiştir. Bu fuarlar inşaat, tarım, kitap, el sanatları, mücevherat ve Gurme fuarları olmak üzere çeşitli fuarlardır. Yakın zamanda düzenlenen kitap fuarında yoğun bir katılımın olmasına rağmen bu fuarın Diyarbakır’ın okuma kültürüne ne kadar katkı sağladığını sorgulamak yerli bir irdeleme olsa gerek. Evet, TÜYAP bir ticari işletmedir, kendi kazancına bakar demiştik, TÜYAP’ın organize ettiği fuarlar Diyarbakır ekonomisine katkı sağlanması ise onların sorunu değildir diye düşünüyorum. Bu anlamda da illa ki birileri Diyarbakır’ın parasını bir yerlere çarçur etmek istiyorsa kendi paralarını çarçur etsinler. Diyarbakır’ın kazancını başkalarına peşkeş çekmesinler. Zira, Diyarbakır’a yarar sağlar gibi bir imaj yaratan firmaların vergilerini yönlendirdikleri iller ne kadar bölgesel bir kalkınma ruhu ile hareket ettiklerini de gösterecektir. Bugün açılacak olan Gurme fuarı şimdiye kadar bizler yöresel lezzetlerimize sahip çıkmamışsak, lezzetlerimizi korumamışsak TÜYAP‘ın buna katkısı ne kadar olabilir ki? Bizler kendi kültürümüze, geleneğimize sahip çıkmadıysak, koruyamadıysak bu fuarlar sayesinde mi korunacak? Bir daha söylüyorum Diyarbakır’ımızda düzenlenen fuarların karından çok zararı etkiliyor.  Diyarbakır sevdalısı olan birisi fuar yerine bacaları tüten fabrikalar yaparak, Diyarbakır ekonomisine katkı sağlayarak, birçok insanımıza ekmek kapısı açarak işsizliğe çare bulsun. Bugün Diyarbakır’ım da bacasız fabrika diye tabir ettiğimiz kıraathaneler dolup taşmış vaziyette. İğne atsan yere düşmez. Bu insanlara balık yemesini değil tutmasını öğretmemiz gerekir. Ekonomiyi temsil eden odalar fuarlara destek vereceği yerde kafalarını Diyarbakır’ımızın ekonomide nasıl canlanacağında yorsunlar. Gurme fuarıyla Diyarbakır’ın ekonomisi kalkmaz, aksine insanları obeziteye teşvik etmek amacı taşımaktadır. Zaten yöresel lezzetlerimizi korumak hepimizin görevidir.  Bir fuar düzenlemekle olmaz. Eğer Diyarbakır sevdalısıysanız Diyarbakır’ın ekonomisini canlandırın.  Eminim ki bu, Diyarbakır’a daha fazla katkı sağlar. Osmanlı Dönemi’nde Osmani Devletine en fazla ekonomik katkı sağlayan iller arasında Diyarbakır birinci sıradaydı. Şimdi geldiğimiz duruma bakın, fuarlar asla çözüm olamaz. Köklü çözümler bulmak şarttır. Bilmenizi isteriz ki bizler fuarlara karşı değiliz. Ancak yaptığınız yanlışları eleştirme görevimizi yerine getiriyoruz ister alın ister almayın. Eğer çok samimiyseniz vergilerinizi de faaliyet gösterdiğiniz illere kanalize edin.