Bugünkü gibi hatıramdan tazeliğini koruyor. İstanbul Belediye Başkanlığının seçim arifesinde CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU Belediye başkanlığını kazandığımız zaman işçi çıkartmayacağına dair verilen sözleri aynen alıyorum; "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" dedi.

Bugün yine gazetelere göz atarken akşam gazetesi manşetten vermişti. Belediye işçilere verdiği söze rağmen 16 bin işçi görevden çıkartılarak, yerine 18 bin kişi göreve alınmıştır. İşçileri görevden alırken bütçe sıkıntısı işçi fazlası olarak gerekçe göstermiş olacak ki bu kadar işçiyi görevden almıştır.

CHP İstanbul Belediye Başkanlığı yönetirken bu kadar tezatlarla karşı karşıya kalan halk ne düşünür acaba sizlere soruyorum? Aslında iktidara gözü kapalı koşan Muhalefetin her şeyden önce halka verdiği sözleri hiç olmazsa, yerel yönetimlerde göstermeli. Ekrem İmamoğlu Başkan olurken, İstanbul Belediyesinde yüzlerce araç fazlalığı olduğunu günlerce arabaları televizyon kanallarından sergiledi. Haftalarca Televizyon kanaları tarafından gösterildi. Herkes sevindi. En azında israfı engelleyecek bir Belediye Başkanı seçildi. Fakat bu fazla sürmedi. Sergilendiği arabalardan daha fazla araba aldı. İstanbul ile verdiği sözleri birer birer böylece yutuldu. Bugünde 16 bin işçi görevden alındığını duyduk. O insanların suçu nedir. Birisine güvenip oy vermekle suç mu işlediler. Yazık değil mi? O insanların aileleri ne yapıyor. Hiç düşündünüz mü? İktidara varmadan söylediklerini yerine getirmiyorsunuz peki bu halk sizlere nasıl güvenecek ve sizleri bu halınızla nasıl iktidara taşıyacaktır.   

Sergilendiğiniz bu davranışlardan dolayı halk sizi iktidara taşımayacağını bildiğiniz için halk dışına başka bulvara bakmaya başladınız. Allah sonumuzu hayır eylesin, Milletine söz vererek sözünü yiyen bir siyasetçiyle nereye kadar gidebiliriz.