09.05.2024 Tarihinde Habertürk TV Soruları cevaplandıran Özgür Özel’in konuşmalarından dikkatimi çeken ve ülkem açısından kıymetli bulduğum bir hususu dile getirmek isterim.  Bugüne kadar birçok yazımda bu hususu dile getirmiştim.  Bahsettiğim husus,  ülke ve millet yararına siyaset yapmak ve siyaset anlayışını buna göre inşa edilmesidir. Özgür Özel şunları söyledi. “İktidar iyi yaparsa takdir eder ve desteklerim.  Yanlış yaparsa uyarırım doğru olanı gösteririm”. Bu siyaset anlayışını ülkem ve milletim adına çok kıymetli buluyorum.

                   Temennim odur ki siyasetçiler kendi kişisel egolarına göre değil de ülke ve millet menfaatine göre söylem ve davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirirler. Bu millet gerçekten bu siyasi anlayışa hasret kalmıştır. İktidarın yaptığı her şeyi toptancı anlayışıyla kötülemek ve her şeye karşı çıkma refleksi bu toplumun siyasetçiye olan güvenini zedelemiş ve toplumda bir anlamda muhalefete karşı güvensizlik zemini oluşturmuştur. Muhalefetin toptancı bakışı ve eleştirisi iktidara da bir anlamda şunu öğretmiştir; ülke ve millet adına iyi şeyler yapsam bile muhalefet her türlü toptancı anlayışla iyi şeyleri yok sayacak bu yüzden muhalefeti dikkate almamak en iyi ölçüdür. Çünkü gerçekleri ve doğruyu söylemekte uzak olan birisine neyi anlatacaksınız? İşte bu yüzden muhalefeti dikkate almama hakkı kendiliğinden doğar. Türkiye’de bugüne kadar siyaset bu minval üzerinden yol alıyordu. Bu anlayıştan ötürü siyasette ortak akıl kullanılmamış, Türkiye siyaseti sağlıklı bir yol izlememiş bunun sonucunda da demokratik bir anayasayı çıkaramamıştır. Türkiye siyaseti bugüne kadar istenilen başarıyı yakalayamamıştır. İktidar ve muhalefet sürekli birbiriyle didişme halindeydi. Bu da ülkenin gerçek gündeminden uzaklaşmasına ve varolan enerjinin boşa harcanmasına sebep oluyordu. Bu anlayış, ülkenin gelişmesi için atılan her çabanın bir anlamda engellenmesine neden oluyordu. Özgür Özel’in siyasi liderleri ziyaret etmesini olumlu bir çaba olarak görüyor ve milletin ona verdiği mesajı anladığını sanıyorum(şuan için). Eğer vekâlet oylarını asalete çevirmek isterse CHP’nin bu milletin değerleriyle barışık olması gerekiyor. Millet sizi önemsiyor ve tercihini sizden yana kullanıyorsa bu milletin yaşam üslubunu, değerlerini dikkate almalısınız. Ülke adalet ve hukukun tesis edilmesini ve bu minvalde çabalamanızı görmek istiyor. Ekonominin düzelmesi ise yine bu milletin değer yargılarından hareket ederek bulabilirsiniz. O da işin ehline verilmesi, adaletin tesis edilmesi, hukukun işletilmesi, israfın kesilmesi, yolsuzluk ve torpilin önlenmesi ile olur. Bugüne kadar batının o yaldızlı sözlerine genelde CHPliler balıklama dalmışlar. Kendi değer yargılarını küçümseyerek batının bütün çirkinliklerine kucak açmışlardı. Millet özellikle bunun için CHP’yi iktidara taşımamıştır. Dün batının özgürlük, hürriyet ve bağımsızlık gibi yaldızlı sözlerle, toplumun değer yargılarını küçümseyen davranışlar ve algı operasyonlarıyla Osmanlıyı yıkarak özgürlük vaadiyle ayırdıkları ülkeleri kendileri sömürmeye başladılar. Osmanlı her şeyiyle dört dörtlüktü demiyoruz ama batının söylem ve çabaları halkları gerçek anlamda özgürlükleri değildir. Osmanlıyı yıkıp geniş bir alanda istediği şekilde at oynatmaktır. Toplumu bozan özellikle CHP’ye yön veren Dr.Reşit Galip Milli Eğitim bakanı olmasıyla inançlı öğretim görevlileri görevden alınarak yerine Nazilerden kaçan 150 Siyonist’i öğretim görevlisi olarak atamasını yapmıştı. İşte kültürel tahribat o günden bugüne kadar devam etmektedir. Batının ne kadar insan haklarına önem verdiğini ve özgürlükçü olduğunu bugün Gazze’de yapılan soykırım ve katliama sessiz kalarak hatta zalimi destekleyerek kendilerini kanıtlamışlardır.

Bugün CHP’ye oy veren de bu memleketin evlatlarıdır. O zaman CHP yönetimine düşen görev bu milletin inancına saygılı olmalı, yerli ve milli bir anlayışla hareket etmelidirler. Değer yargı olarak bahsettiğimiz, dini hassasiyettir ve inançtır. Bugün İsrail terör devleti gibi hareket ederek dünyanın gözüne bakarak yaptığı soykırım ve katliamlar göz ardı edilemez. Bu yüzden CHP’nin İsrail ile ilgili bakışı batı devletlerinin sözde insancıl ve özgürlükçü bakışı olması toplumumuzu derinden yaralayacaktır. CHP toplumunda hala Siyonistlere iyi gözle bakan gruplar varsa ben onların aklından ve insanlığından şüphe ederim. Çünkü batının bugüne kadar Türkiye’nin içişleriyle ve diniyle uğraşmasının tek amacı vardı, o da Müslümanları güçlü kılan inançları yok etmekti. Bu da Kur’an’da Müslümanlara verilen emirlerdir. Bu emirlere bağlı kalınırsa, dün olduğu gibi bugün de bütün dünyaya adaleti hakim kılacağı korkusu, onların içinde bir korku olarak devam etmektedir. Bunun için Türkiye’de önceden sürekli ideolojik! Kavga ve on yılda bir darbe oluyordu. Türkiye’nin bütün enerjisini bu şekilde harcıyorlardı. Çünkü Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerin bireyleri Peygamberi bir metotla yetişmiş olsaydı batı, bu zalimane davranışlara bu kadar cesaret edemeyecekti. Müslümanların içine nifak koyarak Müslümanları suni gündemlerle birbirleriyle kavgalı hale getirdiler. Algı operasyonları yürüterek Müslümanların arasındaki güven duygusunu tamamıyla yok ettiler. Bugün Gazze’de taş taş üstüne bırakmayan bu küreselcilerin yaptığı insanlık dışı davranışlarından dolayı uyanmayacak mıyız? Temennim CHP de milletin değer yargılarıyla barışık olur ve ülkenin gelişmesi için olumlu muhalefet görevini yerine getirir. Muhalefette rüştünü ispatlarsa halkta bu sefer onları iktidara taşıyabilir. Aksi takdirde millet vekâleten verdiği oyları tekrar geri almasını da bilir.

                                                                                                                                          Ali LALE