“Pazartesi Sohbeti” köşemizin bu haftaki konuğu Sur Belediyesi Eş Başkanı Cemal Özdemir. Eş Başkan Özdemir ile Sur ilçesi ve Sur halkına dair konuştuk. 31 Mart seçimleri ile göreve gelen Özdemir, Sur ilçesine kayyum atamasının yapıldığı dönemi değerlendirdi. Kayyum döneminde kırsal mahalle ve mezralara hizmetlerin ulaşmadığını söyleyen Özdemir, “. Sur ne kadar merkez olmuş olsa da kırsalda da çok sayıda köy ve mezramız var. 250 tane köy ve mezraya sahip bir ilçeyiz. Diyarbakır’ın coğrafik olarak merkezinin yüzde 52’sini kapsamaktayız. Kırsal alanlarda da çalışmalarımız durmaksızın devam ediyor. Geçen kayyum sürecinde kırsal mahalle ve mezralara kayyum hiç uğramamış, çalışma yapılmamış. Bu sebepten oralarda yapacak çok işimiz var. İnşallah önümüzdeki süreçte halkımıza hizmet götürmek için yapacağımız çalışmalar daha da artacaktır” diye konuştu. -SAYIN BAŞKAN ÖNCELİKLE BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ? CEMAL ÖZDEMİR KİMDİR? ÖZDEMİR: Ben Cemal Özdemir 1982 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde doğdum. 1988 yılında yoğun baskılardan dolayı Lice’den göç edip Sur ilçesine bağlı Bağıvar mahallesine taşındık. Çocukluk yıllarım orda geçti. 2009 yılında DTP’den Sur Belediyesi Meclis üyeliğine seçildim. 2009-2014 yılları arasında bu görevi yaptı. 2014’ten sonra siyasetle uğraştım. 2 dönem HDP Sur ilçe Eş Başkanlığı yardımcılığı yaptım. 2017-2018 yıllarında HDP İl yöneticiliği görevinde bulundum. 31 Mart’ta da HDP Sur İlçe Belediye Eş Başkanı seçildim. Halkımızın tercihleri ile seçildik şimdide görevimizi yerine getiriyoruz. -DİYARBAKIR’IN KALBİ DİYE ANILAN SUR İLÇESİNİN BELEDİYE EŞ BAŞKANLIĞINI YAPIYORSUNUZ. PEKİ, SUR SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR? ÖZDEMİR: Sur, sizin de dile getirdiğiniz gibi gerçekten de Diyarbakır’ın kalbi, havzası olarak var. Diyarbakır’da yaşayan vatandaşların büyük bir bölümünün yaşantısı ya Sur’ da geçmiştir ya da Sur’a dokunmuştur. Şehrin diğer ilçelerine ikametleri sonradan gerçekleşmiştir. Sur sokaklarında dolaşırken vatandaşlar gelip geçmiş falanca tarihte burada doğduk, büyük diyorlar. Sur geçmişte büyük medeniyetleri ev sahipliği yapmış. Keldaniler, Ermeniler, Rumlar, Hristiyanlar beraber yaşamışlar. Büyük bir tarihi geçmişe sahip bir ilçede Belediye Eş Başkanlığı yapmak ayrı bir ayrıcalıktır. Bizde yıllardır Sur’dayız, Sur ile iç içeyiz. Sur’ da olup bitenleri biliyoruz. Sur’ un neye ihtiyacı olduğunu göre biliyoruz. Bu ilçeyi bildiğimiz için çözüm noktasında kolaylık yaşıyoruz. Bu ilçede büyüyen çocuklar olarak şimdi karar alınca vatandaşlarımızla iletişim kuruyoruz. Talihsiz süreçler yaşayan ilçemizin eski günlerine dönmesi için çalışıyoruz. -YAKIN GEÇMİŞTE SUR İLÇESİNE KAYYUM ATAMASI YAPILMIŞTI. 31 MART SEÇİMLERİNDEN SONRA GÖREVE GELDİĞİNİZDE KAYYUM ATAMASINDAN SONRA NASIL BİR SUR İLE KARŞILAŞTINIZ? ÖZDEMİR: Daha önce 5 yıllık bir tecrübem vardı.  Bizim dönemimiz de halkla beraber, halkla ortaklaşa kararlar alınıyordu. Ancak kayyum sürecinde halktan kopuk, kendini halka karşı izole etmiş bir belediyecilik anlayışı ortaya çıktı. Seçimden sonra vatandaşların yoğun ziyaretleri gerçekleşti. Gelen her vatandaş “biz kayyum atamasından sonra ilk kez belediyeye giriyoruz” dedi. Vatandaşlar günlük rutin işleri için belediyeye geldiklerinde bile ciddi bir güvenlik direnci ile karşılaşıyorlardı. Belediyenin etrafında beton bariyerler falan vardı tabi bunlar sadece dışarıdan gördüğümüz kadarıydı. Biz belediyenin içerisine geldiğimizde kayyumun sadece halka karşı değil, belediye içerisinde çalışan personele karşıda kendini izole ettiğini gördük. Bulunduğumuz oda adeta bir zırha bürünmüş, pencereler kurşun geçirmez, duvarlarda çelik plaklar var. Belediye Başkan odası 2. katta bulunuyor. Ama biz geldiğimizde asansör 2. katta durmuyordu. Bırakın 2.kata halkın gelmesini personel bile gelemiyordu. Aradaki iletişim olmayınca belediyedeki o işleyişte whatsapp üzerinden verilen talimatlarla devam ettirilmiş.  Biz geldiğimiz andan beri ciddi değişimler oldu. Halkın gidiş gelişleri artmaya başladı. Sürekli halkımızla beraber çalışmalar yapacağız. Halkın içinde halkın evladı ile görev yapacağız. -31 MART’TA SEÇİLDİNİZ. SEÇİLDİĞİNİZ GÜNDEN BUGÜNE SUR İÇİN NELER YAPTINIZ? ÖZDEMİR: Sur’ da artık ne yazık ki yeterli alanımız yok. Bizde kullana bildiğimiz alanlarda çalışmalar yapıyoruz. 2 alanda çocuk parkı yaptık.  Ayrıca ileriki süreçte çocuk havuzu yapmayı düşünüyoruz. Boş bulduğumuz her alanı parka, yeşil alana dönüştürüp çocuklar için daha yaşanabilir bir alan yapmaya gayret ediyoruz. Sur’ da ciddi bir yıkım oluştu. Bu yıkıma da dikkat çekmek için “Sur Sokaklarını Sağlıklaştırma” projesi adı altında bir çalışma yürütüp elimizde kalan Sur’u bir bütünüyle yaşanabilir hala getirip koruma altına almayı hedefliyoruz. Şu anda pilot bir sokağımız var. Ayrıca tescilli yapıların fizibilitesini yapıp tekrar tescilli hale getirmek, tescilli olmayanları tescillemek ve koruma altına almak için çalışıyoruz. Sur ne kadar merkez olmuş olsa da kırsalda da çok sayıda köy ve mezramız var. 250 tane köy ve mezraya sahip bir ilçeyiz. Diyarbakır’ın coğrafik olarak merkezinin yüzde 52’sini kapsamaktayız. Kırsal alanlarda da çalışmalarımız durmaksızın devam ediyor. Geçen kayyum sürecinde kırsal mahalle ve mezralara kayyum hiç uğramamış, çalışma yapılmamış. Bu sebepten oralarda yapacak çok işimiz var. İnşallah önümüzdeki süreçte halkımıza hizmet götürmek için yapacağımız çalışmalar daha da artacaktır. -SUR’DA YETERLİ ALANIMIZ KALMADI DEDİNİZ. SUR’DA HASAR GÖREN ALANLARDA YIKIMLAR YAPILDI VE YERİNE SUR HALKI İÇİN YENİ EVLER, YAŞAM ALANLARI YAPILDI. SİZ YENİ YAPILARI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? GİDİP İNCELEME TALEBİNİZ OLDU MU? ÖZDEMİR: İnceleme fırsatımız olmadı. 6 mahallemizde neler olup bittiğini görmek için, imcelemek için başvurumuzu yaptık ama bize dönüş yapılmadı. Yapılan evlerin Diyarbakır ruhuna uygun olup olmadığını halkın vicdanına bırakıyoruz. Yanından geçerken bile Diyarbakır’ın tarihi dokusuna uygun olmadığını görüyoruz. Diyarbakır tarihi, dar sokakları, taş evleri ile ön plana çıkıyor. Burada ise betonarme yapılar yapılıyor. Bazalt taşlarla makyajlanıp halkın önüne tarihi dokulara uygunmuş gibi yapıldığı servis ediliyor. Nitekim betonun standartlara uygun en uzun ömrü bile 50-100 yıl arasında değişiyor. 100 yıl sonra bu yapılar zaten kendiliğinden yıkılacak. Ama Diyarbakır evleri Bin yıllardır varlar. Kesinlikle Sur’daki evlerin Diyarbakır ruhuna, tarihine, kültürüne uygun olduğunu düşünmüyoruz. Hatta orada yapılan yapılara ucube yapılar diyoruz. Gereken mercilere, gereken başvuruları da yapacağız. -SUR’DA BİR TAKIM EKSİK VE YANLIŞLARIN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSUNUZ. KAYYUM DÖNEMİNDE OLNLARIN GİDERİLEMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ. PEKİ, SİZ SUR HALKI İÇİN NE PLANLADINIZ? ÖZDEMİR: Başta Sur halkı bilmeli ki biz burada halka hizmet etmek için halkla beraber, ortaklaşa, kolektif bir şekilde çalışacağız. Hizmet noktasında karar verip önlerine sunmayacağız. Hep beraber oturup konuşacağız. -KAYYUM ABDULLAH ÇİFTÇİ ŞU ANDA KAYMAKAMLIK GÖREVİNİ İFA EDİYOR.  SUR İÇİN SAYIN ÇİFTÇİ İLE BERABER ORTAK BİR PROJEDE ÇALIŞMAYI DÜŞÜNÜR MÜSÜNÜZ? ÖZDEMİR: Elbette biz Diyarbakır için sadece kaymakamla değil bütün sivil toplum örgütleri, meslek odaları ile çalışmaya hazırız. Geldiğimiz günden beri de Sur Diyarbakır’ın aynası, kalbi diyoruz. Hep beraber sahip çıkmalıyız. Bu sorumluluk sadece Sur Belediyesinde kalmamalı. Kentteki bütün sivil toplum bileşenleri ile tartışarak, konuşarak yapılmalıdır.  Biz Sur için faydalı olacak bütün projelerde tüm bileşenlerle çalışmaya varız. Diyarbakır bizim ve Diyarbakır’a nasıl hizmet edebiliriz diye düşünmeliyiz. -PEKİ, SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ, SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİRŞEY VAR MI? ÖZDEMİR: Biz, 5 yıllık süre zarfında Sur merkez ve kırsallarına daha iyi hizmeti götürme anlamında bütün mercilere çağrıda bulunuyoruz. Sur ciddi bir yıkımdan geçirildi. Bu yıkımdaki enkazı hep beraber inşa edelim. Sur sadece bizim değil Sur, Diyarbakır’dan yolu geçen herkesindir. Tarihimize, kültürümüze, değerlerimize, Surumuza sahip çıkalım.