Bugun...


Prof. Dr. Ahmet Tekin

facebook-paylas
Ekranın Ardındaki Zehir: Türk Dizileri ile Ahlak Katliamı
Tarih: 21-06-2025 00:02:00 Güncelleme: 21-06-2025 00:02:00


 

Evlerimizin başköşesine yerleştirdiğimiz televizyonlar artık sadece bir eğlence aracı değil; inançlarımızı, değerlerimizi, aile yapımızı ve çocuklarımızın geleceğini hedef alan bir sinsi kuşatmanın ekranlarıdır. Özellikle son yıllarda Türk dizileri, içerik olarak toplumun en temel taşlarını dinamitleyen bir propaganda aracına dönüşmüştür.

Bugün ekranlarda en çok izlenen dizilere bakın: Aileler parçalanıyor, aldatmalar adeta marifet gibi gösteriliyor, evlilik kutsiyeti yerle bir ediliyor. Zina ve gayrimeşru ilişkiler sıradanlaştırılıyor. Mahremiyet ortadan kaldırılıyor. İçki, kumar ve haram olan her şey lüksün ve özgürlüğün parıltısı altında helalmiş gibi sunuluyor.

Oysa Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:

> "Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur."
(İsrâ Suresi, 32)

 

Bir milletin ahlâkı, aile yapısıyla kaimdir. Bugün diziler aracılığıyla önce mahremiyet kavramı yok ediliyor, ardından nikâh hafife alınıyor ve aile hayatı itibarsızlaştırılıyor. Dizilerle büyüyen çocuklar, artık hürmeti dizilerdeki karakterlerden değil, sosyal medyadan öğrenmeye çalışıyor. Peki ya merhamet, haya, edep? Onlar da bu dijital bombardımanda yok olup gidiyor.

> "Her dinin bir ahlâkı vardır, İslam'ın ahlâkı ise hayâdır."
(İbn Mâce, Zühd, 17)

 

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu hadisi, aslında bize çok şey anlatıyor. Hayâsını yitirmiş bir toplum, rotasını da yitirmiş demektir. Bugün dizilerde sergilenen hayâsızlık, sadece bireyi değil, bütün bir ümmeti ifsat edecek potansiyele sahiptir.

Bu diziler sadece ahlâkı değil, aynı zamanda zamanı da öldürüyor. Saatlerce ekran karşısında geçirilen vakit, kişinin en kıymetli sermayesi olan ömrünü heder ediyor.

> "İki nimet vardır ki, insanların çoğu onların kıymetini bilmez: Sağlık ve boş vakit."
(Buhârî, Rikak, 1)

 

Boş zaman değil, boşa harcanan zaman vardır. Ve maalesef ekran karşısında kaybettiğimiz her dakika, geri gelmeyecek bir hayat parçasıdır.

Peki tüm bunların arkasında kim var? Tesadüf mü bu yozlaşma? Elbette değil. Bilinçli bir şekilde aile kurumunu çökertmek, toplumu sekülerleştirmek ve gençliği manevi boşlukla baş başa bırakmak isteyen bir medya mühendisliği ile karşı karşıyayız. Kültürel işgalin adıdır bu diziler.

> "Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister. Sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?"
(Mâide Suresi, 91)

 

Ekrandaki sahneler, sadece eğlence değil; birer tuzaktır. Hem vakti öldüren hem de kalbi karartan bir sinsi projedir.

Kıymetli okuyucum,
Kendinizi ve ailenizi düşünüyorsanız, bu dizilerle ömür sermayenizi öldürmeyin. Alternatif arayın, değerlerinize uygun içerikler tercih edin. Evinize giren her görüntü, kalbinize dokunur. O halde neye ve kime kapı açtığınızı dikkatle seçin.

Unutmayın, bir milleti yok etmek istiyorsanız önce ahlâkını bozmaya başlayın. Bugün ekranlarda izlediklerimiz, bir milletin çöküşünü perde arkasından planlayanların sahneye koyduğu senaryolardır.

Önce gözünüzü, sonra kalbinizi koruyun. Çünkü ekranlardan sadece görüntü değil; zehir de sızıyor.



Bu yazı 865 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI