İsrail’e bir kez daha lanet olsun, yine bir Ramazan yine katliam, yine yaralılarımız var. Günlerdir baskılar, tutuklamalar, çatışmalar devam ediyor ama İslam ülkelerinden cılız seslerin dışında bir ses, bir hareket çıkmıyor. Müslümanlar uyumaya devam etsinler bakalım. Birleşme, güçlenme gibi bir dertleri yok, herhangi bir çabaları yok. Sadece Türkiye’nin yetersizde olsa biraz sesi çıkıyor ama sadece sesi çıkıyor!.

Müslümanın akan kanını kim durduracak, çiğnenen onurunu, gasp edilen topraklarını ve çok yönlü sömürülen  Müslümanları kim kurtaracak? Allah bin kere kahretsin İsrail’i, ancak böyle kahrolmaz  şerefsiz, zalim siyonist İsrail. Güç lazım, birlik lazım, akıl ve şuur lazım...Ey İslam Ümmeti siz kaderinizi bu zalimlere teslim etmeye devam edecek misiniz? Uyumaya devam edecek misiniz? Başta zalim İsraile, ABD ye, Çin’e… dur demek için daha neyi bekliyorsunuz?! Şerefli bir ölüm, şerefsiz bir hayattan daha iyi değil mi?! Ölen, öldürülen senin kardeşin, ırzına tecavüz edilen, namusu kirletilen senin bacın. Onuruna dokunmuyor mu? Acı hissetmiyor musun? Yoksa kafirden merhamet mi bekliyorsun? Dünya sevgisi, ölüm korkusu, yoksa vehn hastalığı mı seni bu hale getirdi? Ey Ümmet, senin başına ne geldi, sana ne oldu böyle? Yok mu yeni Selahaddinler, Fatihler...? Edkiden heybetli, korkusuz ve ümmetin derdiyle dertlenirdik.Bu özelliklerimizi, korkusuzluğumuzu, heybetimizi küffarın kalbinden çıkaran ne?Dünya sevgisi bizi esir mi aldı, ölümden , şehadetten korkar olduk maalesef.Bu fani dünya muhabbeti en büyük hastalığımız maalesef, bu zaafımız almış başını gidiyor ve bizi şahsiyetten, özgürlükten güç ve kuvvetten koparmaktadır.

Yok mu bir ses ya Rab,  yok mu bu çığlıkları duyan kimse? Onlar birbirlerinin dostu ama biz birbirimize düşman, onlar zulüm ve sömürü için bilgi üretiyorlar, bizler onları seyrediyoruz.

Ümidini kaybetmiş, ye’se düşmüş bir halimiz var. Biçarelerin çaresi ancak sensin Allah’ım, kimsesizlerin kimsesi yalnız sensin ya Rabbi. Ümmeti bu zilletten kurtar ya Rabbi. Onları, birleştir, uyandır ey Rabbim. Adetini biliyorum, Sünnetullah’ı biliyorum ancak bir ümidim yok bu ümetten, paramparça olmuş, sinmiş olan biz müslümanlarda maalesef can kalmamış ya Rabbi. Karamsar ve ümitsiz bir haldeyim şuan, bunun farkındayım biliyorum, ümit vermem gerekirken ümitsizlikten bahsediyorum maalesef çünkü bir ışık  göremiyorum. Yoksa umutlar varda ben mi fark edemiyorum. İnşaAllah yanılırım.

Duamız, feryadımız bu mağdur ve mazlum Ümmet içindir.Ümmeti Muhammed’in çektiği çile yeter Allahım!

Filistin halkı ve 70 yıllık işgal:

İsrail terör devleti, yetmiş yıldan beri Filistin’in bağrına  bir hançer gibi saplanmıştır.Topraklarını adım adım işgal eden bu terörist İsrail işgal devleti!, direniş gösteren masum Filistin halkını, hunharca , vahşice katletmektedir yıllarca. Özellikle mübarek gün ve gecelerde, Ramazan ayında, Kadir gecesinde, bayramlarda… utanmadan, usanmadan, korkmadan her zaman bu mezalimi yapmaktadır.Leyla bebekten yüzde doksanı felçli Şeyh Ahmet Yasin’e kadar...pek çok müslümanın kanına girmiştir/ girmektedir.Pek çok Filistinli bu yolda canını vermiş, vahşice katledilmiş, şehit edilmişlerdir.Bir çoğu sürgün edilmiş kamplarda, sürgünde, evinden barkından uzak zor şartlarda yaşamaya! Devam etmektedir.

     Ortadoğunun kalbinde , 14 mayıs 1948 de kurulan bu lanetli sözde terör devletini , biz müslümanlar hiç bir zaman devlet olarak tanımadık ve tanımıyacağız. Mahzun Kudüs, mazlum Kudüs bu şeref yoksunu kahpelerin insafına terk edildi maalesef. ABD ve Dünya Siyonizmi, bu çete devletinin hamisi olup birlikte bu zulmü yapmaktadırlar. Kudüs ve Mescidi Aksa mukaddes üç mekanımızdan birisi. Kudüs,  Haremi Şerifi  bünyesinde barındıran  ilk kıblemiz, İsra ve Mirac hadisesinin gerçekleştiği mukaddes mekan. Kudüs bir coğrafya değil bir inançtır. Kudüs İslamın en önemli sembollerinden birisidir. Önce Doğu Kudüs, Batı Kudüs diye ikiye böldüler. Batı Kudüs yüzde 85’e tekabül ediyor. Doğu Kudüs, Kudüs’ün yüzde 15 ine tekabül ediyor. Doğu Kudüs’ün bile Filistin’e kalmasını kabul etmiyor Siyonist  devlet. O kadarını bile istemiyor. Sürekli şantaj, tehdit, korku ve daha başka pek çok zorba metotlarla orayıda boşaltma ve yahudileri yerleştirme çabaları herkesin gözü önünde yapılıyor. Mescidi Aksa ve Kubbetüs Sahra üzerindeki plan ve ameliyeleri herkesin malumu. Süleyman Mabedini yeniden inşa etmek ve Aksayı yıkmak için kazı çalışmaları yıllardan beri devam etmektedir. Sekiz milyonluk İsrail, bir buçuk milyarı aşkın müslümanın gözünün içine baka baka bütün bunları yapıyor, kırıyor, döküyor, yaralıyor, hapsediyor, göçe zorluyor ve çekinmeden öldürüyor. Filistin halkının çok büyük bir kısmı kendi topraklarının dışında, kamplarda şurda burda muhacir olarak çok kötü şartlarda yaşıyor. Müslümanlar da kahrolsun İsrail , kahrolsun Amerika demenin ötesine geçmiyor maalesef. Kınamakla, lanetlemekle bir yere varılamaz. Merhum Erbakan Hocamızın dediği gibi; İsrail ve Onun Yardımcıları ancak güçten anlarlar.Güçlü olmak zorundayız. Kafirden, zalimden merhamet dilenmez. Sözün ötesine geçip aksiyoner olmak zorundayız . Malkomx:  “Şiddeti dua  ederek durduramazssınız.” derken Aliye İzzet Begoviç ise:”Dünyayı değiştirecek olan şey dua değil eylemdir.” diyor. Efendimiz(sav)  Bedir’de, Uhut’ta, Hendekte, Huneyn’de, Tebük ve Müte’de küffarla  çarpıştı, öncesinde ne hazırlık gerekiyorsa hepsini yaptı, sonrada Rabbine, bu bir avuç müminin muzaffer olması için dua etti. Efendimiz (sav) bir hadisinde:” Önce deveni bağla sonra tevekkül et.” buyurmuştur.

Bir avuç İsrail niye başarılı gibi görünüyor. Aslında dünyanın en korkak, en kaypak, en rezil milleti. Ama bilgi ve teknolojiye sahip olmuşlar, teşkilatlanarak birlik ve beraberliklerini kurmuşlar , ticaretin en iyisini yapmışlar... Durum böyle olunca “adetullah” gereği bir süreliğine bile olsa karşılığını alıyorlar. Yada diğer bir ifadeyle Cenab’ı Hak Rahman sıfatının tecellisi olarak dünyada yaptıklarının karşılığını vermektedir. Zalim olsada İsrailoğulları,“Sünnetüllah” gereği  Cenab’ı Hak, çalışmalarının karşılığını vermiştir. Ancak elde ettikleri bu güç, zülüm ve vahşetin sebebi olmuştur. Allah (cc) nun bunda rızası yoktur ve en ağır biçimde onları cezalandıracaktır. Malum olduğu üzere hayrı da, şerri de Allah(cc) yaratmıştır, istek ve iradeye göre. Lakin hayırda rızası vardır mükafaatlandırır, şer de ise rızası yoktur cezalandırır. İşte Siyonist İsrail’in durumu da burdur.Gücünü şerde, zulümde kullandığı için helak olacaktır Allah’ın izniyle.Küfür devam eder ancak zülüm devam etmez. Onlarda insan sevgisi, irfan, adalet, ahlak... yoktur. Bilginin yanında zülüm ve vahşet vardır, acımasızlık vardır, üstünlük kompleksi vardır, İnanç bozukluğu vardır. Kendilerini en üstün ırk olarak görürler, herkesi kendilerine hizmetkar olarak bilirler, kendi ufacık çıkarları için dünyayı yakabilirler.

        ABD ‘nin, büyükelçiliğini Telaviv’den Kudüs’e taşıması İsrail’i adeta kudurttu.Şimdi bunun yıldönümü 14 Mayıs 2021 sözde İsrail terör devletinin kuruluşunun 73. yıl dönümüdür. ABD elçiliğini Kudüs’e taşıyınca, haklı olarak bu toprakların sahipleri olan Filistin halkı direniş gösterdiler, gösterilerde bulundular. Silahsız gösteriler, nümayişler yaptılar her zamanki gibi. İsrail terör devleti askerleri gerçek mermilerle son birkaç günde bütün dünyanın gözü önünde yüzlerce kişiyi yaraladı ve saldırılarına halen devam etmekte. İsrail bu katliamda ne kadar suçluysa ABD de o kadar suçludur.

Müslüman Filistin halkı vahşice öldürülürken,  öte tarafta törenler, eğlenceler, sevinç gösterileri, daha neler neler. Bu durum ilelebed devam etmez etmemelidir. Bizim çok güçlü olmamız gerekir bu zulme son verebilmek için. Çünkü sadece güçten anlar Siyonist devlet ve destekçileri. Sözün özü şu: Yeni Selahaddinlere ihtiyaç var. Bilgiye, birliğe ve güçlü ekonomiye ihtiyaç var. Ben her ne kadar yese karşı biri de olsam, ümmetin derin sessizliği beni korkutuyor.Yine de ümit var olalım, kendimize de bir eleştiri getirip yese düşmeyelim diyorum. Çünkü ümitsizlik öyle bir bataktır ki düşersek boğuluruz.Ha gayret kardeşlerim, ha gayret ey ümmeti Muhammed( sav). Komadan, narkozdan, derin uykudan, vehn ve iftirak belasından kurtulmak için ha gayret diyorum.Mazlum Kudüs, Mazlum Aksa, Mazlum Filistin, yolunu bekler. Gayret bizden muvvafakiyet Yüce Allah’tandır.