İki çeşit şeytan vardır. İlki bildiğimiz ve baş düşmanımız olarak tanıdığımız, büyüklendiği için Allah’ın emrine karşı gelerek kovulan şeytan; diğeri ise gözden kaçırdığımız ve önemsemediğimiz ancak düşmanımız olan ve Allah’la iddialaşarak hadsizce haklılığını kanıtlamak için izin isteyen ve insanoğlunun sınavı için Allah’ın ona izin verdiği insan şeytanıdır. (Nas,6 ) Evet insandan şeytan! Oysa insan yaratılmışların üstün özellikte olanıdır. (Tin, 4)
Başta elçiler olmak üzere insanoğlu olarak bu insan şeytanları başımıza bela olmuşlar ve yakamızı bırakmıyorlar! Ta babamız Hz. Adem’den(as) beri bizi yoldan çıkarmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar!
Çağımızda bu şeytanların somutları karşımızda, içimizde ve yanı başımızda cirit atmaya devam ediyorlar! Geçmişteki Salman Rüşdü, Charlie Hebdo’nun uşaklığını yaparak Leman paçavrası da saygısızlık ve hadsizlik örneğini gösterip İslami değerlere saygısızca saldırma cüretini göstermiş ve rezalete davetiye çıkarmıştır.
“İt ürür kervan yürür!” “Allah´ın nurunu/İslam’ı ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nûrunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” (Enfal,32)
Yani, kafirler isteseler de, istemeseler de / çatalsalar da patlasalar da Allah nurunu tamamlayacaktır! Ağızlarındaki salyalarıyla tertemiz İslam elçilerini kirletemez ve değerlerinden düşüremezler.
İlk defa görmüyoruz; “Bülbülü boğazlayıp baykuşa çağrı yapanları!”